Ticaret Bakanı Mehmet Bolat, 31 Aralık 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan kasım ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi. Bolat, kasım ayında ihracatın yıllık bazda yüzde 1,3 artışla 22,5 milyar dolara ulaştığını ve ocak-kasım döneminde ise geçen yıla göre yüzde 3,6 artışla 247 milyar dolara çıktığını belirtti. Bu veriler ışığında, aralık ayında daha güçlü bir ihracat performansının beklendiğini ifade etti. Türkiye'nin dış ticaret verilerindeki bu gelişmeler, ekonomik toparlanma ve büyüme hedefleri açısından kritik bir öneme sahip.

Bakan Bolat, 2025 yılının 11 ayı boyunca mal ihracatının sürekli bir artış gösterdiğini ve bu süre zarfında dört ayrı ayda ihracat rekoru kırıldığını vurguladı. Yıllıklandırılmış mal ihracatının 270,4 milyar dolara ulaşması, Türkiye'nin dış ticaretinde kaydedilen olumlu gelişmeler arasında öne çıktı. Bolat, bu başarıyı, küresel ekonomik zorluklara rağmen gerçekleştirdiklerini belirtti. Özellikle, Türkiye'nin ihracatında önemli yer tutan sektörlerin büyümesi, ülkenin ekonomik istikrarını artırmaya yönelik önemli bir katkı sağladı.

Kasım ayı itibarıyla ithalat, yıllık bazda yüzde 2,6 artışla 30,5 milyar dolara yükseldi. Ocak-kasım döneminde toplam ithalatın 329,7 milyar dolara ulaştığını ifade eden Bolat, yıllıklandırılmış ithalatın 361,9 milyar dolara çıktığını açıkladı. Dış ticaret açığının ise kasımda 8 milyar dolar, ocak-kasım döneminde ise 82,7 milyar dolar olarak kaydedildiğini belirtti. Bu durum, Türkiye'nin dış ticaret dengesinin zorlu bir süreçten geçtiğine işaret ediyor. Dış ticaret açığının büyümesi, ithalatın artışını ve döviz kurlarındaki dalgalanmaları doğrudan etkileyen bir faktör olarak öne çıkıyor.

Türkiye'nin dış ticaret rakamlarını değerlendirirken, uluslararası arenada yaşanan zorlukların da göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken Bolat, AB-27 ülkelerinin ithalatında gözlemlenen yatay seyrin, zayıf dış talep ve bölgedeki karışıklıkların etkisiyle devam ettiğini ifade etti. Bunun yanı sıra, artan korumacılık önlemleri ve belirsizlikler de ihracat üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Özellikle, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan ticaret politikalarının etkileri, Türkiye'nin dış ticaret stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye'nin ticaret politikalarının esnekliği ve çeşitliliği, ihracatın sürdürülebilirliği açısından kritik bir rol oynamaktadır.

Uzmanlar, Türkiye’nin ihracatındaki bu artışın, özellikle hizmetler sektöründe de kendini gösterdiğini belirtmektedir. Küresel ekonomik koşulların zorluğuna rağmen, Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak için çeşitli stratejiler geliştirdiği gözlemlenmektedir. Bu bağlamda, ihracatın çeşitlendirilmesi ve yeni pazarlara açılma çabalarının önemi vurgulanıyor. Türkiye, özellikle Orta Doğu, Afrika ve Asya pazarlarına yönelik stratejik adımlar atarak, dış ticaretini daha da çeşitlendirmeyi hedefliyor. Bu stratejilerin, Türkiye'nin ihracatını artırma konusunda ne denli etkili olacağı ise önümüzdeki dönemlerde daha net bir şekilde görülecektir.

Küresel piyasalarda benzer ekonomik dönüşümler yaşayan ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye'nin ihracatındaki bu artış dikkat çekici bir durum olarak öne çıkıyor. Örneğin, birçok gelişmiş ülke, artan enflasyon ve jeopolitik riskler nedeniyle ihracat rakamlarında düşüş yaşarken, Türkiye'nin istikrarlı bir büyüme sergilemesi, ülkenin ekonomik dayanıklılığını ortaya koyuyor. Bu durum, Türkiye'nin global ticaretteki yerini güçlendirirken, aynı zamanda yatırımcı güvenini de artırmaktadır. Türkiye, büyüyen piyasa potansiyeli ve genç nüfusu ile yatırım çekme konusunda avantajlı bir konumda bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye'nin dış ticaret verilerindeki bu olumlu gelişmeler, aralık ayı için güçlü bir ihracat beklentisi oluşturuyor. Ticaret Bakanı Bolat'ın açıklamaları, Türkiye'nin ekonomik büyüme hedefleri doğrultusunda önemli bir adım atıldığına işaret ediyor. Gelecek dönemde, hükümetin alacağı yeni önlemler ve stratejiler, ihracatın sürdürülebilirliğini sağlamak açısından kritik bir rol oynayacak. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası ticaretteki konumunu güçlendirmeye yönelik umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Hükümetin, ihracatçılara yönelik destek paketleri ve teşvik mekanizmaları geliştirmesi, bu sürecin hızlanmasına yardımcı olacaktır.

Ayrıca, Türkiye'nin ihracatını artırma çabaları, yerli üretimi destekleyerek ve ihracatçıların rekabetçi konumunu güçlendirerek, yerel ekonominin dinamiklerini de olumlu yönde etkileyecektir. Bu bağlamda, Türkiye'nin dış ticaret politikalarının, uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmesi ve yenilikçi yaklaşımlar benimsenmesi, gelecekte daha sağlam bir ekonomik altyapının oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye'nin ihracatında yaşanan bu artış, yalnızca ekonomik büyüme değil, aynı zamanda sosyal ve politik istikrar açısından da önem taşıyor. Ülkenin uluslararası arenadaki etkisinin artması, aynı zamanda bölgesel iş birliklerine de zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, Türkiye'nin ihracat stratejilerinin, global ticaret dinamikleri ile uyumlu bir şekilde geliştirilmesi büyük bir önem arz ediyor.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber