Türkiye, Mısır menşeli bazı ürünlerin ithalatında damping soruşturması başlattı. 17 Aralık 2025 tarihinde Ticaret Bakanlığı, "İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlayarak yürürlüğe soktu. Bu karar, özellikle müstahzar kurutucu maddeler olarak bilinen sikatiflerin ithalatına yönelik. Soruşturma, yerli üretici Ege Kimya Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından yapılan başvuruya dayanarak açıldı. Soruşturmanın amacı, bu ürünlerin ithalatının yerli üretim üzerinde maddi zarara yol açıp açmadığını belirlemek.

Damping soruşturması, Türkiye'nin yerli sanayisini koruma çabalarının bir parçası olarak öne çıkıyor. Özellikle kimya sektöründe, Ege Kimya Sanayi ve Ticaret AŞ gibi yerli üreticilerin karşılaştığı zorluklar, uluslararası piyasada rekabet edebilme yeteneklerini doğrudan etkiliyor. İthalat artışı karşısında yerli üreticilerin fiyat rekabetinde zorlandığı bilinen bir gerçek. Ülkenin ekonomisinin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip olan bu durum, yerli üreticilerin desteklenmesini zorunlu kılıyor. Ticaret Bakanlığı'nın bu soruşturmayı başlatması, hem yerli üreticilerin hem de genel ekonomik istikrarın korunmasına yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Başvuru sonrasında, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu gerekli bilgi ve belgelerin bulunduğunu tespit etti. Bu bağlamda, Mısır menşeli ürünlerin ithalatına yönelik damping soruşturması için karar alındı. Ayrıca, Ticaret Bakanlığı'nın başka bir tebliği ile Çin menşeli akrilik elyaf ithalatında da dampinge karşı kesin önlemler uygulanması kararlaştırıldı. Bu durum, Türkiye'nin dış ticaretinde önemli bir yer tutan kimya sektöründe haksız rekabetin önlenmesine yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Böylelikle, yerli üreticilerin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelinmesi için atılan adımların kapsamı genişletilmiş oldu.

Mısır menşeli ürünlerin ithalatına yönelik bu soruşturma, Türk sanayisinin yerli üretim kapasitesini koruma çabasının bir parçası. Türkiye, son yıllarda artan ithalat karşısında yerli üreticileri desteklemek amacıyla bir dizi tedbir alıyor. Bu tür tedbirler, yerli sanayinin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip. Yapılan incelemeler, ithalatın yerli üreticilerin ekonomik göstergeleri üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Türkiye’nin yıllık ticaret açığı, artan ithalatla birlikte daha da büyüyor ve bu durum, yerli sanayinin geleceği açısından endişe verici bir tablo çiziyor.

Uzmanlar, damping soruşturmalarının, yerli üreticilerin rekabet gücünü artırmak amacıyla önemli bir araç olduğunu belirtiyor. Damping, uluslararası ticaretin karmaşık dinamikleri içinde sıkça karşılaşılan bir sorun. Türkiye'nin bu tür önlemleri alması, yerli sanayinin korunması açısından büyük önem taşıyor. Öte yandan, bu tür uygulamalar, uluslararası ticaret ilişkilerini de etkileyebilir; zira ithalatçı ülkeler, damping soruşturmaları ile karşılaştıklarında tepkiler verebilir. Özellikle, Mısır ile olan ticari ilişkilerin seyrini etkileyebilecek bu durum, her iki ülkenin de dış politika dinamiklerini etkileyebilecek nitelikte.

Mısır menşeli ürünlere yönelik açılan damping soruşturmasının toplumsal, ekonomik ve siyasi etkileri de dikkat çekiyor. Yerli üreticilerin korunması, istihdamın sürdürülebilirliği açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bununla birlikte, ithalatçılar ve tüketiciler için maliyet artışları söz konusu olabilir. Bu durum, nihai tüketicilere yansıyan fiyat artışlarıyla sonuçlanabilir. Ayrıca, Türkiye'nin dış ticaret dengesi üzerinde de etkileri olabilecek bu süreç, uzun vadede ekonomik istikrarı da etkileyebilir. Özellikle, fiyatların artması, tüketici harcamalarını doğrudan etkileyerek iç piyasada daralmaya yol açabilir.

Uluslararası örneklerle karşılaştırıldığında, benzer durumların birçok ülkede yaşandığı görülüyor. Örneğin, Avrupa Birliği, damping soruşturmalarını sıkça uygulayarak yerli üreticileri koruma altına alıyor. ABD de benzer şekilde, bazı ürünlerin ithalatında damping önlemleri alarak yerli sanayisini destekliyor. Bu tür uygulamalar, global ticaretin adil bir şekilde yürütülmesi açısından önem arz etmekte. Türkiye'nin de bu bağlamda atmış olduğu adımlar, uluslararası normlarla uyumlu olup, aynı zamanda yerli sanayinin korunması hedefini de taşımaktadır.

Sonuç olarak, Mısır menşeli ürünlerin ithalatında başlatılan damping soruşturması, Türkiye'nin yerli sanayiyi koruma çabalarının bir göstergesi. Ülke, ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak için bu tür önlemleri almaya devam edecektir. Önümüzdeki dönemde, bu soruşturmanın sonuçları ve alınacak kararlar, Türkiye'nin ticaret politikası üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacaktır. Yerli üreticilerin desteklenmesi ve haksız rekabetin önlenmesi, ekonomik istikrar açısından kritik bir öneme sahip. Damping soruşturması, yalnızca ekonomik bir önlem değil, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası ticaret arenasındaki duruşunu da güçlendirecek bir stratejik adım olarak değerlendirilmektedir.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber