Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Sağlık Bakanlığı’nın Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alınması, iptal edilmesi veya değiştirilmesinin tamamen ücretsiz olduğuna dikkat çekti. Son günlerde sosyal medyada yayılan iddialara yanıt veren DMM, "Randevu İptal Cezası Bildirimi" başlıklı belgelerin ve bağlantıların tamamen sahte olduğunu vurguladı. Bu tür yanlış bilgilendirmelerin, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini olumsuz etkileyebileceği belirtildi.

DMM’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, MHRS sisteminin resmi internet sitesi ve mobil uygulamasının kullanılması gerektiği ifade edildi. Açıklamada, DMM'nin, dezenformasyonu yaymaya çalışan içeriklerle ilgili yasal süreçleri başlattığı da vurgulandı.

Son günlerde sosyal medyada yayılan "MHRS randevusuna gidilmediği takdirde para cezası uygulanacağı" yönündeki iddialar, birçok vatandaşın endişelenmesine neden oldu. Bu iddialar, çeşitli platformlarda hızla yayıldı ve sağlık hizmetlerine erişim konusunda kafa karışıklığına yol açtı. DMM, bu durumun üzerine gitmek amacıyla resmi bir açıklama yapma gereği duydu. Yapılan açıklama, MHRS’nin işleyişine dair yanlış anlamaların ortadan kaldırılmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi.

DMM'nin yaptığı açıklamada, "MHRS üzerinden randevu almak, iptal etmek veya değiştirmek tamamen ücretsizdir. Vatandaşlarımızın bu bilgileri dikkate alarak, yalnızca MHRS’nin resmi internet sitesi (http://mhrs.gov.tr) veya MHRS mobil uygulaması üzerinden işlemlerini gerçekleştirmeleri önemlidir" ifadelerine yer verildi. Ayrıca, "Dezenformasyon ve aldatma amacı güden söz konusu içerikler hakkında ilgili mercilerce gerekli yasal süreçler yürütülmektedir" denildi.

MHRS, Türkiye'de sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir ve düzenli bir şekilde sunulabilmesi amacıyla 2012 yılında hayata geçirilmiştir. Bu sistem sayesinde vatandaşlar, sağlık kuruluşlarından randevu alarak zaman kaybını önleyebilmektedir. Ancak, son yıllarda dijital platformlarda yayılan yanlış bilgilerin sağlık sistemine dair güveni sarsabileceği endişesi, DMM'nin bu tür açıklamalar yapmasının gerekliliğini artırmıştır. Özellikle COVID-19 pandemisi sırasında sağlık hizmetlerine erişim konusundaki belirsizlikler, halkın bu tür dezenformasyonlara daha duyarlı hale gelmesine neden oldu.

2022 yılı itibarıyla, MHRS üzerinden alınan randevu sayısı 50 milyonun üzerine çıkmıştır. Bu rakam, sağlık sisteminin dijitalleşmesiyle birlikte artmıştır. Ancak, yalan bilgilerin yayılması, vatandaşların MHRS’yi kullanma konusundaki güvenini zedeleyebilir. DMM'nin açıklamaları, bu tür yanlış bilgilerin önüne geçme çabasının bir parçası olarak değerlendirilmektedir.

Sağlık alanında uzmanlar, MHRS gibi dijital sistemlerin etkin kullanımının önemine değinerek, "Bu tür dezenformasyonlar, insanların sağlık hizmetlerine erişimini olumsuz etkileyebilir. Bilgi kirliliği, halk sağlığı açısından ciddi tehditler oluşturabilir" yorumunu yapıyor. Uzmanlar, vatandaşların resmi kaynaklardan bilgi almasının önemini vurgularken, yanlış bilgilendirmelerin önlenmesi adına devletin daha aktif bir rol alması gerektiğini belirtiyor.

Dünya genelinde, sağlık sistemleriyle ilgili dezenformasyon sorunları yaygındır. Özellikle COVID-19 döneminde, aşılar ve tedavi yöntemleri hakkında yayılan yanlış bilgiler, birçok ülkede halk sağlığını tehdit etmiştir. Örneğin, ABD’de aşı karşıtı gruplar tarafından yayılan yanlış bilgiler, aşılanma oranlarını olumsuz etkilemiştir. Türkiye’de de benzer durumların yaşanması, DMM’nin bu açıklamaları yapmasını daha da önemli kılmaktadır.

DMM’nin açıklamalarına rağmen, bazı vatandaşlar hala MHRS sistemine dair endişelerini dile getirmektedir. Sosyal medyada yapılan tartışmalarda, bazı kullanıcılar "Bakanlık, bu tür yanlış bilgilerin yayılmasına neden olan sebepleri ortadan kaldırmalı" şeklinde görüşlerini paylaşmaktadır. Bu tür tepkiler, halkın güvenini kazanmanın ne denli zor olduğunu göstermektedir.

DMM'nin açıklamaları, sağlık sistemine dair güvenin yeniden tesis edilmesi adına önemli bir adım olsa da, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişim konusundaki endişeleri devam etmektedir. Uzmanlar, sağlık alanındaki dijital sistemlerin daha da geliştirilmesi ve şeffaflığın artırılması gerektiğini belirtiyor. Önümüzdeki dönemde, DMM ve Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda daha fazla bilgi paylaşımı yapması, vatandaşların endişelerini gidermeye yardımcı olabilir.