Filistin Tıbbi Yardım Derneği, Gazze Şeridi'nde yaşanan ilaç eksikliğinin, kronik hastalığı olan bireyler için büyük bir tehdit oluşturduğunu açıkladı. Dernek Müdürü Muhammed Ebu Afeş, bölgede sağlık sisteminin çökme noktasına geldiğini vurgulayarak, İsrail'in uyguladığı kısıtlamaların sağlık hizmetlerine erişimi zorlaştırdığını belirtti. Bu durum, hem mevcut hastaların tedavi süreçlerini olumsuz etkiliyor hem de yeni hastaların sağlık hizmetlerine ulaşmasını engelliyor.

Ebu Afeş’in açıklamalarına göre, Gazze’de ortopedi ameliyatlarının yüzde 99’unda gerekli malzeme eksikliği yaşanıyor. Bu durum, ameliyatların tamamen durmasına neden oldu. Sonuç olarak, birçok hasta tedavi edilemeden, sağlık sorunlarıyla baş başa kalıyor. Ebu Afeş, özellikle kronik hastalığı olan bireylerin gerekli ilaçların yokluğunda büyük bir tehdit altında olduğunu, bunun yanı sıra İsrail'in tedavi için bölge dışına çıkışları engellediğini ifade etti.

Son dönemde, Gazze'de ilaç yetersizliği nedeniyle 1200 Filistinli hastanın hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bu durum, sağlık sisteminin çöküşünü gözler önüne seriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'de Temmuz 2024 ile Kasım 2025 döneminde tıbbi tahliye bekleyen 1092 hastanın yaşamını yitirdiğini açıkladı. Bu veriler, bölgedeki sağlık krizinin boyutlarını ortaya koyuyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı da hastanelerdeki ilaç ve tıbbi malzeme stoklarının kritik seviyelere gerilediği uyarısında bulunarak, ilaçlarda yüzde 52, tıbbi malzemelerde ise yüzde 71 oranında eksiklik yaşandığını duyurdu. Bu durum, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından büyük bir tehlike oluşturuyor.

İsrail'in Gazze'ye yönelik uyguladığı kısıtlamalar ve saldırılar, 10 Ekim 2023'te varılan ateşkese rağmen devam ediyor. Bu durum, sağlık sisteminin çökmesine ve halkın temel sağlık ihtiyaçlarının karşılanamamasına yol açıyor. Uzmanlar, bu tür olayların genellikle uzun vadede sağlık krizlerine ve sosyal çöküşe neden olabileceğini belirtiyor.

Gazze'deki sağlık krizinin boyutları, bölgedeki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında daha da belirginleşiyor. Örneğin, Suriye'deki iç savaş sırasında benzer bir sağlık krizi yaşanmış, uluslararası toplum bu duruma müdahale etmekte zorlanmıştı. Ancak Gazze’deki durum, hem siyasi hem de insani açıdan daha karmaşık bir hal almış durumda.

Uluslararası sağlık kuruluşları, Gazze'deki krizin çözümü için acil müdahale çağrısında bulunuyor. Farklı paydaşlar, bu durumu iyileştirmek için çeşitli yollar ararken, halkın tepkileri de dikkat çekiyor. Gazze halkı, sağlık hizmetlerine erişimlerinin kısıtlanmasından dolayı büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor.

Sonuç olarak, Gazze'deki ilaç eksikliği ve sağlık malzemeleri yetersizliği, bölgedeki kronik hastalar için büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, bu sorunun çözülmemesi durumunda, sağlık hizmetlerinin daha da kötüleşeceğini ve bunun uzun vadede toplum sağlığını tehdit edeceğini vurguluyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha etkili adımlar atması, Gazze halkının sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak adına hayati bir önem taşımaktadır.