Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Aralık 2025 tarihinde Polatlı'daki Topçu ve Füze Okul Komutanlığında görevli Mehmetçiklere hitap ederek, terörle mücadeledeki kararlılığını ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) güçlü duruşunu bir kez daha vurguladı. Yılın son gününde Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve diğer askeri komutanlarla birlikte gerçekleştirilen bu buluşma, sadece yeni yıl kutlaması olmanın ötesinde, Türkiye’nin iç güvenlik stratejileri ve uluslararası ilişkileri açısından da büyük anlam taşıyordu. Erdoğan, konuşmasında Mehmetçiklerin yeni yılını kutlayarak, 2026 yılının Türk ordusu ve güvenlik birimleri için hayırlı olmasını diledi.

Toplantıda, Bakan Güler, askerlerin eğitim süreçlerine dair olumlu değerlendirmelerde bulunarak, Mehmetçiklerin mesleki yeterliliklerinin arttığını belirtti. Bu durum, Türkiye'nin savunma alanında kat ettiği mesafenin bir göstergesi. Erdoğan, konuşmasında ayrıca, Türk ordusunun stratejik önemine ve uluslararası alandaki rolüne de dikkat çekti. "Yurtta Barış, Dünyada Barış" politikası çerçevesinde Türkiye'nin bölgedeki istikrarı sağlamak için yoğun mücadele verdiğini ifade eden Erdoğan, bu felsefenin sadece askeri bir strateji değil, aynı zamanda diplomasi ve uluslararası işbirliği gerektiren bir yaklaşım olduğunu da vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin savunma sanayisindeki gelişmelere de geniş bir yer verildi. Ülkenin savunma alanında gerçekleştirdiği atılımlar, yerli ve milli üretimle birlikte artan güç ve kabiliyetler olarak öne çıktı. Erdoğan, Altay tankları, Fırtına obüsleri, ATAK helikopterleri ve insansız hava araçları gibi projelerin, Türkiye’nin savunma gücünü önemli ölçüde artırdığını belirtti. Bunun yanı sıra, Türk savunma sanayisinin uluslararası pazarlarda rekabetçi bir konuma gelmesi, Türkiye'nin stratejik bağımsızlığı açısından da kritik bir öneme sahip.

Bu buluşma, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki tutumunu da pekiştirdi. Erdoğan, "Adı, iddiası ve istismar ettiği değer ne olursa olsun hiçbir terör örgütünün hedeflerimizle aramıza girmesine müsaade etmeyeceğiz" diyerek, ülke güvenliğinin sağlanması noktasında kararlılığını yineledi. Bu durum, hem iç güvenlik hem de uluslararası ilişkiler açısından büyük önem taşıyor. Özellikle, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı terör tehditleri ve küresel güvenlik dinamikleri, bu kararlılığın arkasındaki gerekçeleri güçlendiriyor.

Geçmişte yaşanan terör olayları ve bunların Türkiye üzerindeki etkileri göz önüne alındığında, Erdoğan'ın mesajı, toplumda güven duygusunu artırma amacı taşıyor. Uzmanlar, bu tür liderlik mesajlarının, askeri moral ve motivasyonu artırdığına dikkat çekiyor. Ayrıca, Türkiye'nin stratejik konumu ve savunma kabiliyeti, uluslararası arenada etkisini artıran faktörler arasında yer alıyor. Türkiye'nin, NATO'nun bir üyesi olarak üstlendiği görevler ve uluslararası barış operasyonlarındaki rolü, bu bağlamda dikkate değer.

Benzer uluslararası örneklere bakıldığında, birçok ülkenin terörle mücadelede benzer stratejiler izlediği görülüyor. Özellikle son yıllarda, birçok devlet, yerel ve uluslararası terörizme karşı güçlü önlemler almaktadır. Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımı, yalnızca askeri bir mücadele değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutları da kapsayan bir strateji olarak dikkat çekiyor. Bu stratejinin bir parçası olarak, Türkiye'nin terörle mücadelede yerel unsurları güçlendirmeyi, istihdam olanaklarını artırmayı ve sosyal hizmetleri geliştirmeyi hedeflediği biliniyor.

Özellikle son dönemde, PKK ve benzeri terör örgütlerinin finansman kaynaklarına yönelik yapılan operasyonlar, Türkiye'nin bu alandaki kararlılığını ortaya koymaktadır. Erdoğan'ın, "Bizim için terörle mücadele bir güvenlik meselesi olmanın ötesinde, bir insanlık meselesidir" sözleri, bu mücadelenin toplumsal boyutunu da gözler önüne seriyor. Bu bağlamda, Türkiye'nin terörle mücadele stratejilerinin sadece askeri operasyonlarla sınırlı kalmadığı, aynı zamanda toplumsal uzlaşı ve rehabilitasyon çalışmalarına da yer verdiği görülüyor.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mehmetçiklere hitabı, 2026 yılına girerken Türkiye'nin savunma stratejilerinin ve terörle mücadele kararlılığının altını çizen önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Türkiye, iç ve dış güvenliği sağlamak adına atacağı adımlarla, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde etkisini artırmaya devam edecektir. 2026 yılının, Türk Silahlı Kuvvetleri ve tüm güvenlik birimleri için yeni başarıların habercisi olmasını umut ediyoruz. Ayrıca, Türkiye'nin savunma sanayisine yaptığı yatırımlar ve uluslararası işbirlikleri, gelecekte daha güçlü bir ordu ve güvenlik yapısı için temel taşları oluşturacaktır. Bu bağlamda, vatandaşların güvenliği için atılan her adım, ülkenin geleceği adına kritik öneme sahiptir.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber