California'da Bir Ayı, Evin Altında Bir Aydan Fazla Süredir Yaşıyor

ABD'nin California eyaletinin Altadena bölgesinde, 63 yaşındaki Ken Johnson adlı bir ev sahibi, evinin altında bir aydan fazla süredir bir kara ayının yaşadığını keşfetti. Olay, Johnson'ın çöp kutularının devrilmesi ve evin alt kısmında tuğlaların yerinden söküldüğünü fark etmesiyle başladı. İlk başta bu durumun sıradan bir hırsızlık vakası olabileceğini düşünse de, çok geçmeden olayın boyutları daha da netleşti. Güvenlik kameraları kurarak durumu izlemeye alan Johnson, 25 Kasım'da kameraların kaydettiği görüntülerde ayıyı gördü. Yaklaşık 250 kilogram ağırlığında olduğu belirtilen ayı, evin gaz hattına zarar vererek gazın kapatılmasına da sebep oldu. Gaz hattındaki bu hasar, olayın ciddiyetini bir kat daha artırmış durumda.

Ayının bu kadar uzun süre evin altında kalmasını beklemediğini ifade eden Johnson, “Orada ne kadar uzun kalırsa, o kadar rahat hissedecek ve bu durum sona ermeyecek gibi hissediyorum” dedi. Bu durum, yalnızca Johnson'ın değil, Altadena ve çevresindeki birçok vatandaşın endişelerini artırmış durumda. Zira, evin altında bir ayı yaşamasının getirdiği belirsizlik ve tehlike hissi, bölgedeki insanları oldukça tedirgin ediyor. California Balık ve Vahşi Yaşam Departmanı (CDFW), "Yellow 2120" olarak adlandırdıkları bu ayıyı evden çıkarmak için çeşitli tuzaklar ve yemler hazırladı. Evin etrafına yerleştirilen ışıklar sayesinde ayının hareketleri uzaktan izlenmeye çalışılıyor. Ancak, şu ana kadar bu çabalar sonuç vermedi.

Departmanın açıklamasına göre, ayıyı yakalamak için kurulan tuzaklardan biri, 16 Aralık'ta başka bir ayının yakalanmasına sebep oldu. Ancak, "Yellow 2120" için yapılan girişimler başarısızlıkla sonuçlandı. 2024 yılında Altadena yakınlarında yakalanan bir başka ayı, Johnson'ın evinin yaklaşık 16 kilometre uzağına bırakılmıştı. Yetkililer, "Yellow 2120"nin aynı tuzağa ikinci kez düşmeyeceğini belirterek bu tuzağı kaldırdılar. Yakalanan diğer ayı ise etiketlenerek uygun bir alana salındı. Bu durum, ayıların insan yerleşimlerine ne kadar alıştığını ve bunun getirdiği zorlukları gözler önüne seriyor.

Bu olayın arka planında, California'daki kara ayı popülasyonunun son yıllarda ciddi şekilde arttığı bilgisi yer alıyor. CDFW’ye göre, eyaletteki kara ayı sayısının 49 bin ila 71 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu artış, iklim değişikliği, doğal yaşam alanlarının azalması ve insanların bu alanlara girmesi gibi etkenlerle doğrudan ilişkilidir. İnsanlarla ayıların etkileşimi, doğal yaşam alanlarının daralması ve insanların bu alanlara daha fazla müdahale etmesiyle daha da artmış durumda. CDFW, bu tür durumların sıkça yaşandığını ve ayıların insan yerleşimlerine yaklaşmasının, yiyecek arayışı nedeniyle olduğunu belirtiyor.

Uzmanlar, bu olayın sadece Altadena'daki bir vaka olmadığını, benzer durumların dünya genelinde de yaşandığını ifade ediyor. Ayıların insan yerleşimlerine girmesi, ekosistem dengesi açısından ciddi sorunlara yol açabilir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, bu tür olayların daha da artması bekleniyor. Örneğin, Kanada'da da benzer vakalar sıkça yaşanmakta; orada da ayıların insanlarla etkileşimi artmış durumda. Bu nedenle, yerel yönetimlerin ve çevre kuruluşlarının, insan ve yaban hayatı arasındaki dengeyi korumak için daha etkin stratejiler geliştirmesi gerekiyor.

Bu olay, toplumda büyük bir merak uyandırdı ve sosyal medyada geniş yankı buldu. İnsanlar, ayının nasıl yakalanacağına dair çeşitli tahminlerde bulunurken, bazıları ise ayının yaşam alanlarının daralması nedeniyle insan yerleşimlerine bu tür girişimlerde bulunduğunu savunuyor. Birçok kişi, ayının durumunun nasıl sonlanacağına dair endişe taşırken, aynı zamanda bu olayın insan ve doğa arasındaki ilişkiyi sorgulamasına da neden olduğunu belirtmekte. Sosyal medya platformlarında, bu olay hakkında yapılan yorumlar, insanların doğayla olan ilişkilerini yeniden düşünmelerine vesile oldu.

Sonuç olarak, Altadena'daki ayı vakası, hem insanların hem de yaban hayatının karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. Gelecekte bu tür olayların önlenmesi için, insan yerleşimlerinin çevresindeki doğal yaşam alanlarının korunması ve bu alanlara insan müdahalelerinin asgariye indirilmesi büyük önem taşıyor. Ayıların yaşam alanlarını korumak, hem ekosistem dengesinin sağlanması hem de insan güvenliği açısından kritik bir öneme sahip. Bu tür durumlarla başa çıkmak için toplumda farkındalık yaratmak ve eğitim programları düzenlemek, hem insanların hem de yaban hayatının refahı için gereklidir. Doğanın dengesi, insanların ve diğer canlıların bir arada yaşayabilmesi için kritik bir faktördür ve bu dengenin korunması, gelecekte benzer olayların yaşanmaması adına hayati önem taşımaktadır.