Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, 2026 yılı bütçeleri üzerine yapılan görüşmelerle 18 Aralık 2025 tarihinde toplandı. Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında gerçekleşen oturumda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretli çalışanlara yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan, asgari ücretin enflasyona karşı korunması gerektiğini vurguladı ve bu konuda atılacak adımları detaylandırdı. Bu açıklamalar, Türkiye’nin ekonomik durumu ve sosyal yapısının yeniden şekillenmesi açısından kritik bir önem taşıyor.

Bakan Işıkhan, sunumunda, iş gücü ve ekonomik koşulların sürekli olarak değiştiğine dikkat çekti. Teknolojinin gelişim hızı, küresel belirsizlikler ve iklim krizi gibi faktörlerin emek piyasalarını etkilediğini belirten Işıkhan, bu değişimlerin sosyal koruma ihtiyacını artırdığını ifade etti. Çalışanların ve işverenlerin beklentilerinin değiştiği bir dönemde, sosyal güvenlik sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Asgari ücretin belirlenmesi, yalnızca ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve sosyal denge açısından da kritik bir konu olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda, asgari ücretin yaşam standartlarına etkisi göz önünde bulundurulmalı.

Bakan, sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliğine dair bazı veriler paylaştı. 2002 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gelirlerinin giderleri karşılama oranı yüzde 71,5 iken, 2025 yılı itibarıyla bu oranın yüzde 95,3'e yükseleceği öngörülüyor. Ayrıca, aktif sigortalı sayısının 2002 yılındaki 12 milyon seviyesinden 2025 Eylül ayı itibarıyla 26,5 milyona ulaştığı belirtildi. Bu durum, sağlık harcamaları ve emekli aylıklarının karşılanmasında önemli bir gelişme olarak kaydedildi. Ancak, bu rakamlar yalnızca sayısal bir başarıyı değil, aynı zamanda toplumun genel sağlık ve sosyal güvenlik sistemine olan güveninin artışını da göstermektedir.

Uzmanlar, asgari ücretin belirlenmesinin sadece ekonomik bir mesele olmadığını, aynı zamanda toplumsal adalet ve sosyal denge açısından kritik bir konu olduğunu ifade ediyor. Türkiye’nin iş gücü piyasasında yaşanan dönüşüm, çalışanların yaşam standartlarını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, asgari ücretin enflasyon karşısında erimemesi için alınacak önlemlerin daha da önem kazandığı değerlendiriliyor. Bu bağlamda, sosyal diyalogun güçlendirilmesi, işçi ve işveren temsilcilerinin birlikte hareket etmesi büyük bir önem taşıyor.

Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde, işçi ve işveren temsilcileriyle sosyal diyalogun aktif bir şekilde sürdürülmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu bağlamda, Bakan Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 2026 yılı için yapacağı çalışmaların önemine değindi. Komisyonun, asgari ücretin belirlenmesinde dikkate alması gereken birçok faktör bulunuyor; bunlar arasında enflasyon oranları, yaşam maliyetleri, iş gücü talebi ve ekonomik büyüme gibi unsurlar ön plana çıkıyor. Hükümetin, enflasyonun etkilerini azaltacak politikalar geliştirmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu kapsamda, 2025 yılında asgari ücret desteğinin artırılması ve vergi muafiyetlerinin sağlanması gibi önlemler alındığı kaydedildi.

Uluslararası örneklere bakıldığında, birçok ülke benzer ekonomik zorluklarla başa çıkmak için çeşitli stratejiler geliştirmekte. Örneğin, bazı Avrupa ülkeleri asgari ücreti belirlerken, enflasyon oranlarını ve yaşam standartlarını dikkate alarak politikalarını şekillendirmekte. Almanya, Fransa ve İspanya gibi ülkelerde, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde sosyal diyalog ve katılımcılık ön planda tutulmakta. Türkiye’nin de bu bağlamda uluslararası deneyimlerden yararlanarak kendi modelini oluşturması gerektiği düşünülüyor.

Ayrıca, asgari ücretin belirlenmesinde sadece ekonomik göstergeler değil, aynı zamanda sosyal göstergeler de dikkate alınmalı. Çalışanların yaşam kalitesini artıracak, sosyal adaleti sağlayacak politikaların geliştirilmesi, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yapısının güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Bu noktada, hükümetin alacağı kararların toplumun geniş kesimlerini kapsayacak şekilde tasarlanması büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, Bakan Işıkhan’ın açıklamaları, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Gelecek yıllarda, çalışanların refah düzeyinin artırılması ve sosyal adaletin sağlanması adına atılacak adımlar, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Hükümetin bu süreçte nasıl bir yol haritası izleyeceği, toplumun genelinin yaşam kalitesini etkileyecek. Bu nedenle, asgari ücretin enflasyona karşı korunması adına alınacak önlemler, sadece ekonomi değil, toplumun tüm kesimleri için büyük bir önem taşıyor.

Türkiye'nin mevcut ekonomik koşullarında, asgari ücretli çalışanların yaşam standartlarının korunması, sosyal istikrarın sağlanması ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği için hayati bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, Bakan Işıkhan'ın yaptığı açıklamalar, asgari ücretin belirlenmesi sürecine dair atılacak adımların, toplumun tüm kesimleri tarafından dikkatle takip edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber