Sarıyer'de Kolonları Çatlayan Bina Boşaltıldı: Güvenlik Önlemleri Alındı

İstanbul'un Sarıyer ilçesinde, Çamlıtepe Mahallesi Akgün Sokak'ta bulunan ve petshop olarak işletilen iki katlı binada yaşanan çökme tehlikesi, yerel halkın endişelerini artırdı. 17 Aralık 2025 sabahı saat 07:20 sıralarında meydana gelen olay, binanın kolonlarında oluşan çatlakların ardından ikinci katında kısmi bir kayma tespit edilmesiyle ortaya çıktı. Vatandaşların dikkatini çeken çatırdama sesleri, itfaiye ve polis ekiplerine haber verilmesine yol açtı.

Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, binanın yapısal durumunu değerlendirmek üzere derhal incelemelere başladı. Yapılan kontrollerde, binanın kolonları ve duvarlarında belirgin çatlaklar olduğu saptandı. Bu durum, yerel yönetim ve inşaat mühendisleri açısından oldukça kaygı verici bir gelişme olarak değerlendirildi. Binanın yanındaki gecekonduya doğru yaşanan kayma, çevredeki diğer binaların da güvenliği hakkında soru işaretleri oluşturdu.

Binanın boşaltılmasına karar verilmesinin ardından güvenlik önlemleri artırıldı. İtfaiye ekipleri, çevreyi güvenlik şeritleriyle kapatarak, olay yerinde güvenlik mühürleme işlemi gerçekleştirdi. Bu durum, çevrede yaşayan vatandaşların endişelerini daha da artırırken, mahalledeki diğer binaların yapısal durumları hakkında da soru işaretleri oluşturdu. Özellikle, aynı bölgede yaşayan sakinler, benzer sorunların başka yapılarda da yaşanıp yaşanmadığını sorgulamaya başladı.

Bölgedeki yapıların genel durumu, geçmişte yaşanan benzer olaylar göz önüne alındığında daha da önem kazanıyor. İstanbul'un inşaat yapısındaki sorunlar, özellikle eski binaların güvenliği konusunda sıkça gündeme geliyor. Uzmanlar, bu tür yapıların daha sık denetimden geçirilmesi gerektiğini vurgularken, yerel yönetimlerin yapı denetimi konusundaki eksikliklerine dikkat çekiyor. Sarıyer'deki bu olayın, İstanbul genelinde yapılacak denetimlerin ne kadar hayati bir hal aldığını bir kez daha gözler önüne serdiği belirtiliyor.

Güvenlik uzmanları, kolonlardaki çatlakların yapının dayanıklılığına ciddi şekilde zarar verebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Bu tür yapısal sorunların, özellikle yoğun nüfuslu bölgelerde, can ve mal güvenliği açısından büyük riskler taşıdığı ifade ediliyor. Dolayısıyla, benzer olayların önüne geçebilmek için yapıların düzenli olarak kontrol edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması önem arz ediyor. Uzmanlar, yapılardaki her türlü çatlağın dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.

Dünya genelinde benzer örneklere bakıldığında, özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde, yapıların sağlamlığına yönelik düzenli denetimler hayati bir önem taşıyor. Örneğin, Japonya gibi doğal afetlere karşı hazırlıklı olan ülkelerde, binaların inşaatı sırasında sıkı standartlara uyulması sağlanıyor. Bu tür önlemler, hem insan hayatını korumakta hem de maddi kayıpları en aza indirmekte etkili oluyor. Türkiye'nin de bu bağlamda benzer politikalar geliştirmesi gerektiği, uzmanlar tarafından sıkça dile getiriliyor.

Sarıyer'deki olayın ardından, yerel yönetimlerin konuya nasıl bir müdahalede bulunacağı merak konusu oldu. Acil önlemler alınmazsa, benzer durumların başka binalarda da yaşanabileceği endişesi, mahalledeki sakinler arasında yayılmaya başladı. Özellikle, bölgedeki diğer binaların durumu hakkında bilgi sahibi olamayan vatandaşlar, kendi evlerinin güvenliği konusunda kaygı taşıyor. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin derhal bir denetim programı başlatması ve vatandaşları bilgilendirmesi gerektiği belirtiliyor.

Sonuç olarak, Sarıyer'de yaşanan bu olay, İstanbul'un yapı güvenliği konusunda atılması gereken adımları bir kez daha gözler önüne serdi. Gelecek dönemde, benzer olayların yaşanmaması için daha sistematik bir yaklaşım benimsenmesi ve binaların düzenli olarak denetimden geçirilmesi gerektiği aşikar. Bu sayede, hem vatandaşların güvenliği sağlanacak hem de yapıların dayanıklılığı artırılacaktır. Ayrıca, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve yapı güvenliği konusundaki farkındalığın artırılması, gelecekte meydana gelebilecek olumsuz durumların önlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

İstanbul'daki yapı güvenliği sorunları, yalnızca bu olayla sınırlı kalmayıp, şehrin genel inşaat politikalarının sorgulanmasına da neden olmuştur. Bu nedenle, yerel yönetimlerin ve ilgili bakanlıkların, yapı denetim süreçlerini gözden geçirmeleri ve gerekli reformları hayata geçirmeleri büyük bir gereklilik arz ediyor.