Son yıllarda deniz ekosisteminin korunması için yürütülen projeler, Türkiye’nin sualtı yaşamına önemli katkılar sağlamaktadır. Bu projelerin en dikkat çekeni olan "Denizlerin Terk Edilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi", 2025 yılı itibarıyla 11 yıl içinde 2,9 milyon metrekare hayalet ağın denizlerden çıkarılmasını hedefliyor. Hayalet ağlar, balıkçılar tarafından terk edilmiş ya da kaybolmuş av araçları olarak tanımlanırken, bu durum hem deniz canlıları hem de denizle geçinen insanlar için ciddi tehlikeler oluşturmaktadır. Çanakkale’nin Kumkale açıklarında gerçekleştirilen bu temizlik çalışmaları, hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz, projeye dair yaptığı açıklamalarda hayalet ağların denizlerde yarattığı sorunları vurguladı. Türkyılmaz, "Hayalet ağlar, denizlerdeki ekosistemi tehdit eden önemli bir sorun. Bu ağlar, deniz canlılarının yaşam alanlarını daraltmakta ve birçok türün yok olmasına neden olmaktadır" şeklinde konuştu. Bu bağlamda, yapılan temizlik çalışmaları, denizlerdeki bu zararlı ağların temizlenmesi ve ekosistemin korunması açısından kritik bir rol oynamaktadır.

Proje 2014 yılından bu yana sürdürülen bir çaba olarak dikkat çekiyor. Bugüne kadar 805 milyon metrekare sucul ekosistem tarandı; bu, yaklaşık 112 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsamaktadır. Temizlik çalışmaları sonucunda, 9,5 milyon deniz canlısının hayatta kalmasına yardımcı olunduğu belirtiliyor. Çanakkale’deki çalışmalar ise 1 milyon metrekarelik bir alanı kapsamakta ve burada 30 bin metrekarelik bir alanda hayalet ağ temizliği gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte, deniz yıldızları, kırmızı mercanlar ve kırmızı yengeçler gibi birçok deniz canlısının ağlara takıldığı gözlemlenmiştir.

Denizlerdeki hayalet ağların temizlenmesi sadece çevresel bir sorun olmaktan öte, ekonomik boyutları da bulunmaktadır. Turgay Türkyılmaz, projeyle birlikte balıkçılara daha iyi avlanma imkanı sunulduğunu ve bu durumun onların ekonomik durumuna katkı sağladığını vurguladı. "Balıkçılarla işbirliği içinde yürütülen bu çalışmalar, hem sualtı yaşamını koruyor hem de balıkçıların geçim kaynaklarını güvence altına alıyor" diyen Türkyılmaz, bu tür temizlik projelerinin sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da örnek gösterildiğini ifade etti.

Denizlerden çıkarılan hayalet ağlar, sualtındaki ekosistem üzerinde büyük zararlara yol açmaktadır. Yapılan temizlik çalışmaları, bu ağların temizlenmesi ile kalmayıp, aynı zamanda deniz canlılarının yaşam alanlarının korunmasına da yardımcı olmaktadır. Hayalet ağlar, denizlerdeki balık ve diğer deniz canlıları için tuzak haline gelirken, birçok türün yok olmasına da zemin hazırlamaktadır. Bu durum, deniz ekosisteminde dengesizliklere neden olmakta ve balıkçılık faaliyetlerini de olumsuz etkilemektedir.

Uluslararası düzeyde, denizlerdeki hayalet ağların temizlenmesi birçok ülkenin gündeminde yer alıyor. Özellikle Akdeniz Yerel Balıkçılık Komisyonu, Türkiye’nin yürüttüğü bu projeyi örnek bir çalışma olarak gösteriyor ve diğer ülkelere de benzer projeleri hayata geçirmeleri için tavsiyelerde bulunuyor. Türkiye’nin deniz ekosisteminin korunmasında üstlendiği rol, bu tür uluslararası iş birlikleri ile daha da pekişiyor.

Proje süresince elde edilen veriler, denizlerin sağlığını korumak ve sürdürülebilir balıkçılık faaliyetlerini desteklemek adına önemli bir temel oluşturuyor. Çalışmaların devam etmesi, denizlerdeki canlı çeşitliliğinin korunmasına yardımcı olurken, aynı zamanda denizel kaynakların yönetimi konusunda da önemli veriler sağlıyor. Bu şekilde, balıkçılıkla geçinen toplulukların sürdürülebilir bir şekilde gelir elde etmeleri mümkün hale geliyor.

Sonuç olarak, hayalet ağların temizlenmesi denizlerin korunması ve ekosistemin sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Türkiye’nin bu alandaki çabaları, yalnızca ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de takdir edilmektedir. Gelecekte, bu tür çalışmaların artarak devam etmesi, denizlerin sağlığını koruma ve balıkçılıkla geçinen toplulukların desteklenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, toplumda çevre bilincinin artırılması ve deniz koruma projelerine dair farkındalığın yükseltilmesi, bu tür girişimlerin başarısını daha da pekiştirecektir.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber