Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 29. Olağan Genel Kurulu'nda önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına katılımcılara hitap ederek başlayan Erdoğan, TİSK ailesinin Türkiye ekonomisindeki rolünü vurguladı. TİSK'in, 20 üye işveren sendikası ve 2 dernekle birlikte 81 ilde 10 binden fazla iş yerinde 2,3 milyon çalışanı istihdam ettiğine dikkat çekti. Genel Kurul’un, ülke ve iş dünyası için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, alınacak kararların işçi, işveren ve sendikalar açısından faydalı olacağına inandığını ifade etti.

Erdoğan, TİSK'in Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasına 200 milyar dolar ve ihracatına 100 milyar doların üzerinde katkı sağladığını belirtti. Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun yer aldığı İSO 500 listesinde, TİSK bünyesindeki işletmelerin öne çıktığını kaydetti. İhracatın neredeyse yarısının TİSK camiasındaki işletmeler tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayan Erdoğan, TİSK'in ulusal ve uluslararası platformlarda işverenleri başarıyla temsil ettiğini aktardı. Bu bağlamda, iş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik hazırlanan raporların ve belgelerin önemine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı, TİSK'in icraat odaklı ve gerçekçi bir yaklaşım benimsediğini belirtti. Dünya genelinde yaşanan hızlı değişimlerin ve küreselleşmenin, işletmelerin yeni gerçekliklere uyum sağlamasını zorunlu kıldığını ifade etti. Planlama, istihdam politikası, ihracat stratejileri ve dijital dönüşüm gibi konuların önemine değinen Erdoğan, bu süreçlerin ekonomik büyümeye katkı sağladığını vurguladı. Ayrıca, çalışma barışının ve sosyal diyaloğun sağlanmasının önemini tekrar hatırlattı ve TİSK camiasını bu konudaki çabaları dolayısıyla tebrik etti.

TİSK'in, son üç yılda yaşanan zorluklara rağmen millete ve devlete olan bağlılığını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, TİSK'in yerli ve milli bir duruş sergilediğini ifade etti. Bu bağlamda, TİSK yönetimini ve tüm üyelerini kutlayarak, kuruluşun geçmişteki katkılarını hatırladı. 29. Olağan Genel Kurul’un, TİSK'in gelecekteki başarıları için bir başlangıç olacağına inandığını söyledi. Geçmişte yaşanan sosyal adaletsizliklerin, işçi ve işveren arasındaki ilişkilerdeki sağlıklı zeminin sağlanmasıyla aşılabileceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı, işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil ve sürdürülebilir olması gerektiğini belirtti. Bu ilişkilerin sağlıklı bir zemine oturtulmaması durumunda sosyal barışın tehdit altında olabileceğini ifade etti. Geçmişte yaşanan olumsuz örneklere dikkat çeken Erdoğan, adaletin ve hakkaniyetin önemine vurgu yaptı. Mevlana'nın sözleriyle bu konudaki hassasiyetini dile getirirken, işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin hak ve adalet ekseninde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Erdoğan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısına değinerek, işverenlerden işçi haklarına yönelik adımlar atmalarını beklediğini söyledi. Her olumlu adımın, verimlilik ve kazanç olarak geri döneceğini belirten Cumhurbaşkanı, adalet ve dürüstlük üzerine bir hayat yaşamanın önemine dikkat çekti. Ayrıca, işçi sağlığı ve güvenliği konusundaki hassasiyetin altını çizerek, iş kazalarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı. İşverenlerin bu konuda üzerlerine düşen sorumlulukları titizlikle yerine getirmeleri gerektiğini ifade etti.

Son olarak, Türkiye'nin son 23 yılda tarihi başarılar elde ettiğini belirten Erdoğan, dış politikadan ekonomiye kadar geniş bir yelpazede atılan adımları anlattı. Ekonomik büyümenin sürdüğünü ve dış ticaretin önemli bir seviyeye ulaştığını ifade etti. Ayrıca, merkez bankası rezervlerinin güçlendiğini ve enflasyonun kontrol altına alındığını belirtti. Ekonomik büyümenin yanı sıra istihdam desteklerini artıracaklarını, 2026 yılına kadar istihdamı koruyacak programların devam edeceğini ifade etti. TİSK'in bu süreçteki rolüne vurgu yaparak, işverenlerle birlikte Türkiye için daha güçlü bir gelecek inşa etme hedefini yineledi.