Çevre Bakanlığı'ndan Yerel Yönetimlere 96 Milyar Liralık Destek Açıklandı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 31 Aralık 2025 itibarıyla yerel yönetimlere toplamda 96 milyar lira tutarında çevre desteği sağlandığını duyurdu. Bu destek, çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin korunması ve daha yaşanabilir bir çevre oluşturulması amacıyla kamu kurumları ve yerel yönetimlere yönelik gerçekleştirilen projeleri kapsıyor. Bu yıl içinde 3 bin 787 projeye finansman sağlandığı ifade edilirken, desteklerin Türkiye genelindeki belediyeleri ve kamu kuruluşlarını kapsadığı belirtildi. Bu önemli adım, Türkiye’nin çevre politikalarındaki kararlılığını ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine olan bağlılığını göstermektedir.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, 2002 yılından bu yana yapılan desteklerin toplamda 7 trilyon 93 milyar lira seviyesine ulaştığı vurgulandı. Bu miktar, çevre koruma ve iyileştirme projelerine yapılan yatırımların ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ise 2002-2025 yılları arasında 28 bin 197 projeye 25 milyar 756 milyon lira destek sağladığını açıkladı. Bu projeler, çevresel sorunların çözümüne yönelik çeşitli faaliyetleri içeriyor. Özellikle, su ve altyapı yatırımlarının büyük bir kısmı bu destek kapsamında hayata geçirilmiş durumda. Bu durum, yerel yönetimlerin çevresel altyapı ihtiyaçlarını karşılama konusunda belirgin bir ilerleme kaydettiğini ve halkın yaşam standardını artırdığını göstermektedir.

Bakanlık, çevre projelerine yönelik desteklerin yanı sıra İLBANK aracılığıyla yerel yönetimlere yönelik yapılan yatırımlara da dikkat çekti. İLBANK, yaklaşık 10 bin 907 projeye 1 trilyon 6 milyar lira destek sunarak çevre yatırımlarını teşvik etti. Ayrıca, bu yıl İLBANK tarafından sağlanan çevre desteği miktarının 15 milyar lira civarında olduğu belirtildi. Bu tür yatırımlar, özellikle atık su ve içme suyu tesisleri gibi kritik ihtiyaçların karşılanmasına yönelik önemli bir katkı sağlıyor. İLBANK’ın sağladığı finansman, yerel yönetimlerin altyapı projelerini hayata geçirmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda bölgesel kalkınmayı destekliyor.

KÖYDES projesi ile birlikte köylerdeki altyapı problemlerinin giderilmesine yönelik önemli adımlar atılıyor. Bu proje kapsamında, köylerin yol ve içme suyu yatırımları ile iskan projeleri destekleniyor. 2025 yılı itibarıyla, 2005-2025 yılları arasında tamamlanan proje sayısının toplamda 195 bin 315'e ulaştığı ifade edildi. Bu durum, köylerde yaşam kalitesinin artırılması ve sürdürülebilir kırsal kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi açısından da büyük bir anlam taşıyor. Kırsal alanlarda yapılan bu yatırımlar, yerel ekonomilerin güçlenmesine ve gençlerin köylerinde kalmasına olanak tanıyor.

Uzmanlar, yerel yönetimlere sağlanan bu tür desteklerin çevre yönetimi ve şehircilik alanında sürdürülebilir gelişim için kritik olduğunu belirtiyor. Çevre sorunlarının çözümü için yapılan yatırımların, toplumsal yaşam kalitesini artırma hedefi doğrultusunda önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor. Ayrıca, bu desteklerin yerel yönetimlerin kendi projelerini hayata geçirme kapasitesini artırması açısından da büyük bir önem taşıdığı ifade ediliyor. Yerel yönetimlerin bu destekleri etkin bir şekilde kullanmaları, çevre kirliliğinin azaltılması ve doğal kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasına yardımcı olacaktır.

Bu desteklerin toplumsal ve ekonomik etkilerine bakıldığında, çevre alanında atılan adımların yalnızca ekolojik dengeyi sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ekonomik büyümeye de katkı sağladığı görülüyor. Sürdürülebilir çevre projeleri, yerel istihdamı artırmakta ve bölgesel kalkınmaya önemli bir itici güç oluşturmakta. Bunun yanı sıra, altyapı yatırımları sayesinde toplumsal ihtiyaçların daha etkin bir şekilde karşılanması mümkün hale geliyor. Özellikle, çevre dostu projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte, yerel halkın yaşam kalitesinin artması ve çevre bilincinin güçlenmesi sağlanıyor.

Dünya genelinde benzer örnekler incelendiğinde, çevre projelerine yapılan yatırımların uluslararası standartlara ulaşma hedefinde önemli bir adım teşkil ettiği anlaşılmakta. Örneğin, Avrupa ülkelerinde çevre yatırımları, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle entegre bir şekilde yürütülüyor. Türkiye'nin de bu doğrultuda attığı adımlar, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çevre sorunlarıyla başa çıkmak için önemli bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda, Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelesi çerçevesinde, yerel yönetimlerin bu destekleri nasıl değerlendireceği büyük bir önem taşıyor.

Sonuç olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sağlanan 96 milyar liralık destek, Türkiye'nin çevre sorunlarıyla mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Yerel yönetimlerin bu destekleri etkin bir şekilde kullanmaları durumunda, çevre kirliliğinin azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması hedeflerine ulaşmak mümkün görünüyor. Gelecekte de benzer desteklerin devam etmesi, sürdürülebilir bir çevre için atılacak önemli adımlardan biri olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin çevre projelerine yönelik stratejik yaklaşımları ve toplumsal katılımı artırmaları, Türkiye’nin çevre alanındaki hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacaktır.