31 Aralık 2025 tarihinde, Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Suriye hükümetinin birlik ve bütünlüğü sağlamak için inisiyatif alması durumunda Türkiye'nin bu sürece destek vereceğini açıkladı. Bakanlık, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) sınır güvenliği ve terörle mücadele konusundaki kararlılığını da vurguladı. Bu açıklama, Suriye'nin geleceği ve bölgedeki güvenlik dinamikleri açısından kritik bir öneme sahip. Türkiye'nin bu tavrı, özellikle Suriye iç savaşının getirdiği karmaşa ve belirsizlikler içerisinde, bölgesel istikrarı sağlama çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Bakanlıktan yapılan bilgilendirmede, Suriye'deki mevcut duruma dair kapsamlı değerlendirmeler yer aldı. Özellikle Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) federalizm talepleri, merkezi otoriteye entegrasyon konusunda adım atmadıkları belirtilerek, bu durumun Suriye'nin toprak bütünlüğüne zarar verdiği ifade edildi. MSB, Suriye hükümeti ile "Tek Devlet, Tek Ordu" ilkesi doğrultusunda işbirliğini sürdürdüklerini ve bu sürecin yakından takip edildiğini belirtti. Bu bağlamda, Türkiye'nin Suriye hükümetiyle kuracağı işbirliği, ülkedeki siyasi istikrarın sağlanmasına katkıda bulunabilir.

Türkiye'nin bu açıklamaları, Suriye'deki mevcut kriz ve iç savaşın etkilerini göz önünde bulundurulduğunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Suriye'nin iç savaş süreci, bölgedeki birçok ülkenin güvenlik politikalarını da etkilemiş, Türkiye'nin sınır güvenliği konusunda daha proaktif bir yaklaşım benimsemesine neden olmuştur. Son yıllarda, Türkiye'nin Suriye'deki terör örgütleriyle mücadelesi devam ederken, bu tür açıklamalar, bölgedeki jeopolitik denklemin yeniden şekillenmesine yol açabilir. Türkiye’nin sınırında yaşanan güvenlik sorunları, özellikle PKK ve onun Suriye'deki uzantısı YPG gibi terör örgütlerinin faaliyetleri üzerinden daha da derinleşmiştir. Bu nedenle, Türkiye'nin Suriye hükümetiyle işbirliği arayışı, aynı zamanda kendi toprak güvenliği açısından da bir zorunluluk haline gelmiştir.

Uzmanlar, Türkiye'nin Suriye hükümetiyle daha güçlü bir işbirliği kurmasının, bölgedeki istikrarı artırabileceği görüşünde. Türkiye'nin, Suriye'nin toprak bütünlüğünü desteklemesi ve terör örgütlerine karşı kararlı bir duruş sergilemesi, ülkenin ulusal güvenliğini doğrudan etkilemektedir. Bu bağlamda, Suriye hükümetinin atacağı adımlar, Türkiye'nin müdahale stratejilerini de belirleyecektir. Suriye hükümetinin, muhalif gruplarla yaptığı müzakerelerde Türkiye’nin desteğini alması, bu süreçte önemli bir kazanım sağlayabilir.

Suriye'deki iç savaşın etkileri, yalnızca bölge ülkeleriyle sınırlı kalmayıp, uluslararası alanda da geniş yankı bulmaktadır. Türkiye'nin Suriye hükümetiyle işbirliği yapması, aynı zamanda Batılı ülkelerle olan ilişkilerde de değişikliklere neden olabilir. Türkiye, Suriye'deki durumu istikrara kavuşturma çabalarıyla, uluslararası toplumda daha proaktif bir rol oynamayı hedefleyebilir. Bu durum, Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmesine ve stratejik ortaklıklarını yeniden tanımlamasına olanak tanıyabilir. Özellikle NATO müttefikleriyle olan ilişkilerin, Türkiye'nin Suriye'deki politikaları üzerinden nasıl şekilleneceği, önümüzdeki dönemde dikkatle izlenmesi gereken bir konu olacak.

Bu durum, Suriye'deki benzer örneklerle de karşılaştırıldığında dikkat çekici. Örneğin, Irak'ta da benzer bir süreç yaşanmış ve merkezi hükümetin otoritesinin yeniden tesis edilmesi için çeşitli uluslararası destekler sağlanmıştır. Türkiye'nin Suriye'deki bu yeni yaklaşımı, uluslararası güvenlik işbirlikleri açısından da önemli bir örnek teşkil edebilir. Irak'taki deneyim, Türkiye'nin Suriye'ye uygulayabileceği bazı politikaların geliştirilmesinde yol gösterici olabilir. Irak'ta merkezi hükümetin güçlendirilmesi için uygulanan stratejilerin, Suriye'deki duruma uyarlanması, bölgesel istikrar için kritik bir adım olabilir.

Sonuç olarak, Türkiye'nin Suriye hükümetine destek verme niyeti, bölgedeki güvenlik dinamiklerini yeniden şekillendirebilir. Suriye'nin iç savaş sonrası yeniden inşası sürecinde Türkiye'nin rolü, hem ulusal güvenlik stratejileri hem de bölgesel istikrar açısından büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte atılacak adımlar, Suriye'nin geleceği ve bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkiler üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacaktır. Türkiye'nin bu yeni duruşu, Suriye'nin birliğini sağlama çabalarıyla birlikte, uluslararası alandaki konumunu da güçlendirebilir. Ayrıca, Türkiye'nin bu süreçte atacağı adımların, Suriye'nin yeniden inşası için gerekli olan uluslararası yardımların toplanması ve koordinasyonu açısından da önemli rol oynayacağı öngörülmektedir. Bu bağlamda, Türkiye'nin Suriye'deki rolü, yalnızca askeri bir işbirliği değil, aynı zamanda diplomatik bir çaba olarak da değerlendirilecektir.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber