Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını düşürdüğünü duyurdu. 13 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ ile birlikte, Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinin faiz oranlarında önemli değişiklikler yapıldı. Yapılan düzenleme, özellikle kredi kartı borcu olan tüketicileri doğrudan etkiliyor. Yeni uygulama, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak ve bu tarihten itibaren tüketiciler, daha düşük faiz oranlarıyla kredi kartı kullanabilecek.

Kredi kartı faiz oranlarındaki düşüş, Türk ekonomisi için kritik bir dönemde gerçekleştirildi. Türkiye'de son yıllarda yaşanan ekonomik zorluklar, yüksek enflasyon oranları, artan döviz kurları ve yaşam maliyetinin yükselmesi, vatandaşların alım gücünü önemli ölçüde azalttı. Bu bağlamda, TCMB'nin aldığı bu karar, yalnızca borçlu tüketicilerin üzerindeki yükü hafifletmekle kalmayacak, aynı zamanda genel ekonomik aktiviteyi de canlandırmayı hedefliyor. Düşük faiz oranları, kredi kartı kullanıcılarının harcama yapma istekliliğini artıracak ve böylece ekonomik büyümeye katkıda bulunacak.

Yapılan düzenlemeyle birlikte, dönem borcu 25 bin liranın altında olan kredi kartları için azami faiz oranı hesaplamasında kullanılan üst sınır 30 bin liraya çıkarıldı. Bu kartlar için, azami faiz oranını belirlerken esas alınan aktif faiz oranına eklenen baz puan ise 39'dan 14'e düşürüldü. Ayrıca, dönem borcu 25 bin ile 150 bin lira arasında olan kartlar için bu limit 30 bin lira ile 180 bin lira arasına yükseltildi ve bu gruptaki kartlar için baz puan 89'dan 64'e indirildi. Dönem borcu 150 bin liranın üzerinde olan kredi kartları için ise üst sınır 180 bin liraya yükseltildi ve baz puan 139'dan 114'e çekildi. Bu değişiklikler, kredi kartı kullanıcılarının daha uygun koşullarda borçlarını ödeyebilmelerini sağlayacak.

TCMB'nin bu kararı, borçlu tüketicilerin üzerindeki faiz yükünü hafifletmeyi amaçlıyor. Ekonomik koşulların zorlaştığı günümüzde, yüksek faiz oranları birçok ailenin bütçesini zorlamakta ve tüketici harcamalarını kısıtlamaktadır. Dolayısıyla, bu faiz indirimleri, hem bireysel borçlular için fayda sağlayacak hem de genel ekonomik aktiviteyi teşvik edecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu durumun Türkiye'nin ekonomik büyüme hedefleri ile doğrudan bağlantılı olduğunu vurguluyor.

Türkiye'de kredi kartı kullanımı son yıllarda artış gösterdi. Ancak, yüksek faiz oranları, özellikle dar gelirli vatandaşlar için büyük bir sorun haline geldi. Bu durum, borçlanma seviyelerinin artmasına ve birçok kişinin ödeme güçlüğü çekmesine neden oldu. TCMB'nin faiz oranlarını düşürmesi, bu sorunu çözmek amacıyla atılan bir adım olarak öne çıkıyor. Ekonomistlere göre, bu tür önlemler, tüketicilerin harcama gücünü artırarak, genel ekonomik büyümeye de olumlu katkı sağlayabilir. Düşük faiz oranları, aynı zamanda insanların daha fazla harcama yaparak ekonomiyi canlandırmalarına olanak tanıyacak.

Uzmanlar, alınan bu kararın sadece kısa vadeli bir rahatlama değil, aynı zamanda uzun vadede de tüketici güveninin artırılmasına yardımcı olacağını ifade ediyor. Düşük faiz oranları, tüketicilerin kredi kartlarıyla daha fazla harcama yapmasını teşvik edebilir. Bunun yanında, bankaların da kredi kartı işlem hacimlerini artırarak, kârlılıklarını yükseltmeleri bekleniyor. Ancak, bu durumun sürdürülebilir olup olmayacağı, piyasa koşullarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Yüksek enflasyon ve belirsiz ekonomik koşullar, bu tür düzenlemelerin etkilerini sınırlayabilir.

Dünya genelinde de benzer uygulamalar gözlemleniyor. Özellikle gelişen ekonomilerde, Merkez Bankaları, tüketici harcamalarını teşvik etmek amacıyla faiz oranlarını düşürerek ekonomik büyümeyi desteklemeye çalışıyor. Örneğin, bazı Avrupa ülkeleri de kredi kartı faiz oranlarını düşürme yoluna giderek, borçluluk oranlarını azaltmayı hedefliyor. Bu tür karşılaştırmalar, Türkiye'nin ekonomik politikalarının ne denli önemli olduğunu ve benzer durumlarla nasıl başa çıkabileceğini göstermesi açısından önemli.

Ayrıca, TCMB'nin aldığı bu karar, finansal eğitim ve bilinçlenme açısından da bir fırsat sunuyor. Tüketiciler, daha düşük faiz oranlarıyla birlikte, kredi kartı kullanımı konusunda daha dikkatli ve bilinçli davranarak borç yüklerini yönetebilirler. Bu süreçte, bankaların da tüketicilere yönelik bilgilendirici kampanyalar düzenlemesi, finansal okuryazarlığın artmasına katkı sağlayacaktır.

Sonuç olarak, Merkez Bankası'nın kredi kartı faiz oranlarını düşürmesi, hem bireysel tüketiciler hem de genel ekonomi için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Gelecekte benzer adımların atılması, Türkiye'nin ekonomik istikrarı ve tüketici güveni açısından kritik öneme sahip. Bu tür düzenlemelerin, piyasa dinamiklerine nasıl yansıyacağı ve uzun vadede ne tür sonuçlar doğuracağı merakla bekleniyor. Ekonomik büyüme hedefleri doğrultusunda, TCMB'nin bu tür adımları atmaya devam etmesi bekleniyor. Özellikle, düşük faiz oranlarının sürdürülebilirliği ve finansal istikrarın korunması, önümüzdeki dönemdeki en önemli gündem maddeleri arasında yer alacaktır.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber
  • Anadolu Ajansı