Gazze Şeridi’nde, İsrail ordusunun ateşkese rağmen sürdürdüğü saldırılar, uluslararası kamuoyunda endişe yaratmaya devam ediyor. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, İsrail donanması, Gazze kenti açıklarında, yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı çadırların yakınlarına top ve makineli tüfek ateşi açtı. Bu saldırılar, bölgedeki siviller arasında korku ve paniğe yol açtı. Olay, 10 Ekim 2023 tarihinde Mısır’da gerçekleşen ve ateşkesin kabul edildiği müzakerelerin ardından yaşandı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde kontrolü altındaki bölgelere topçu saldırıları düzenlerken, helikopterler de aynı bölgelerdeki Filistinlilerin evlerine rastgele ateş açtı. Saldırılar, Gazze’nin güneyinde bulunan Han Yunus kenti üzerinde de devam etti. Burada, İsrail savaş uçakları, ordunun kontrolündeki bölgelere hava saldırıları gerçekleştirirken, askeri araçlar da Refah’ın batısındaki bölgelere makineli tüfeklerle ateş açtı. İsrail uçaklarının ayrıca Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgeleri üzerinde alçak uçuşlar yaptığı bildirildi.

Saldırıların neden olduğu can kaybına dair henüz resmi bir bilgi verilmedi. Ancak, sivil halkın maruz kaldığı bu saldırıların, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirdiği ifade ediliyor. 9 Ekim’de ABD Başkanı Donald Trump, Mısır'da süren müzakerelerde İsrail ile Hamas’ın Gazze’de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu. Müzakerelerin ardından 10 Ekim’de, iki taraf arasında imzalanan anlaşma, İsrail hükümeti tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi.

Bu ateşkes planına göre, ikinci aşamada Gazze'nin inşası, Barış Kurulu ve Uluslararası İstikrar Gücü’nün oluşturulması ve Gazze'nin yönetiminin belirlenmesi öngörülüyor. Ancak, İsrail ordusunun ateşkese rağmen gerçekleştirdiği saldırılar, bu sürecin geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, bu tür saldırıların, uluslararası barış müzakerelerini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor.

Tarihsel olarak, Gazze Şeridi’nin, İsrail-Filistin çatışmalarında sık sık hedef alınan bir bölge olduğu biliniyor. 2008 yılından bu yana, bölgedeki çatışmalar çeşitli dönemlerde yoğunlaşmış ve sivil kayıplar artış göstermiştir. 2014 yılında yaşanan çatışmalar sırasında, Gazze’de büyük bir insani kriz yaşanmıştı. Bu tür olayların, uluslararası toplumda ciddi tepkilere yol açtığı ve müzakerelerin ilerlemesini zorlaştırdığı gözlemlenmiştir.

Sonuç olarak, Gazze’deki bu saldırıların kısa vadeli etkileri, bölgedeki sivil halkın güvenliği açısından tehlike oluştururken, uzun vadede ise uluslararası barış süreçlerine zarar verebileceği değerlendirilmektedir. Farklı paydaşlar, özellikle siviller ve insan hakları örgütleri, bu tür saldırıların durdurulması ve barış müzakerelerinin yeniden canlandırılması için acil bir çözüm bekliyor.

Uluslararası kamuoyunun tepkisi de giderek artmakta. Birçok ülke ve insan hakları kuruluşu, İsrail’in bu saldırılarını kınarken, bölgedeki insani durumu iyileştirmek amacıyla acil adımlar atılmasını talep ediyor. Önümüzdeki günlerde, bu saldırıların uluslararası diplomasi üzerindeki etkileri ve çözüm yolları konusunda daha fazla tartışma yaşanması bekleniyor.