İstanbul Avrupa Yakası Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Murat Lafcı, Acil Sağlık Hizmetleri Haftası dolayısıyla gerçekleştirdiği basın toplantısında, İstanbul genelinde acil sağlık hizmetlerinin kapsamını ve işleyişini açıkladı. Lafcı, şehirde toplamda 357 ambulansla sağlık hizmeti verildiğini belirtirken, özel ambulanslarla bu sayının 857'ye ulaştığını ifade etti. Bu durum, İstanbul'un geniş coğrafyasında sağlık hizmetlerine erişimin arttığını gösteriyor. Ancak, bu olumlu tabloya rağmen, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne gelen çağrıların önemli bir kısmının asılsız olması, acil sağlık hizmetlerinin etkinliğini olumsuz etkileyen bir faktör olarak öne çıkıyor.

İstanbul'daki acil sağlık hizmetlerinin daha verimli hale gelmesi için çeşitli yeniliklerin hayata geçirildiğini belirten Lafcı, çağrı merkezi ve istasyonlarda yaklaşık 5 bin personelin görev yaptığını söyledi. Bu personel, gelen çağrılara kesintisiz bir şekilde yanıt vererek, acil durumlarda hızlı müdahale sağlıyor. Lafcı, İstanbul'un yoğun nüfus yapısı ve trafik koşulları göz önüne alındığında, sağlık hizmetlerine ulaşımın öneminin altını çizdi. Bunun yanı sıra, şehir genelinde 2026 yılına kadar 25 yeni acil sağlık hizmetleri istasyonu açılması planlanıyor, bu da hizmet kalitesinin artacağına işaret ediyor.

Acil sağlık hizmetlerinin çeşitliliği de dikkat çekici. Lafcı, Adalar çevresinde deniz ambulanslarının, kırsal bölgelerde ise helikopter ambulanslarının görev yaptığını belirtti. Ayrıca, şehir merkezindeki en yoğun noktalarda mobil ekiplerin de bulunduğunu vurguladı. Taksim, Kadıköy ve Beşiktaş gibi yerlerde motosiklet ve bisiklet ekipleri, acil durumlara hızlı bir şekilde müdahale edebilmek için hazır bekliyor. Bu tür hizmetler, İstanbul'un karmaşık coğrafyasında acil sağlık hizmetlerine erişimi daha da kolaylaştırıyor.

Ancak, bu hizmetlerin etkinliği, trafik sorunlarıyla da doğrudan ilişkili. Ambulansların yaşadığı en büyük sıkıntının trafik olduğunu belirten Lafcı, dar sokaklarda yapılan yanlış parkların müdahale sürelerini olumsuz etkilediğini ifade etti. Bu noktada, Bakanlığın "fermuar sistemi" çalışmalarının devreye alındığını söyleyen Lafcı, vatandaşlardan daha fazla anlayış ve empati beklediklerini dile getirdi. Acil durumlarda ambulansların hızlı bir şekilde geçiş yapabilmesi için sürücülerin daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.

Acil sağlık hizmetlerinin etkinliği ve çağrı merkezinin işleyişi konusundaki detaylar da dikkat çekici. Lafcı, 112 Acil Çağrı Merkezine günlük olarak 6 bin ile 8 bin arasında çağrı alındığını belirtti. Bu çağrılardan 2 bin ile 2 bin 500'üne ambulans görevlendirmesi yapıldığını ifade etti. Ancak, gelen her beş çağrıdan birinin asılsız olduğunu görmek, sistemin işleyişinde bir sorun olduğunu gösteriyor. Asılsız çağrılar, acil durumlarda gerçekten ihtiyaç duyan kişilerin yardım almasını zorlaştırabiliyor.

Asılsız çağrıların nedenleri de çeşitlilik gösteriyor. Lafcı, çağrı merkezine gelen bazı taleplerin acil sağlık hizmetleriyle doğrudan ilgili olmadığını belirtti. Örneğin, "Telefonum bozuldu, aracım bozuldu, çilingir talep ediyorum" gibi çağrılar, acil sağlık hizmetleri kaynaklarının israfına yol açıyor. Ayrıca, yolda kalanlar, dişi ağrıyanlar gibi çeşitli sebeplerle de acil çağrı merkezine başvurulmakta. Bu durum, kamuoyunda acil sağlık hizmetlerine ilişkin farkındalığın artırılması gerektiğini gösteriyor.

Sonuç olarak, İstanbul'da acil sağlık hizmetleri önemli bir gelişim süreci içindedir. Ancak, asılsız çağrıların yüksek oranı, acil sağlık hizmetlerinin etkinliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Dr. Lafcı'nın da vurguladığı gibi, vatandaşların bu konuda daha duyarlı olmaları gerekiyor. Çünkü, acil durumlarda ambulansların zamanında müdahale edebilmesi, hem bireylerin hem de toplumun sağlığı açısından hayati öneme sahiptir. Gelecekte, daha fazla eğitim ve farkındalık çalışmaları ile bu sorunun üstesinden gelinmesi umut ediliyor.