Hamas’a bağlı Esirler Medya Ofisi, İsrail hapishanelerinde Filistinli kadınlara yönelik insanlık dışı muamelelerin arttığına dair açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada, özellikle Damon Hapishanesi’nde yaşanan ihlallerin, uluslararası insancıl hukukun ihlali olarak değerlendirildiği belirtildi. Son günlerde artan bu uygulamalar, Filistinli kadınların temel insan haklarından mahrum bırakıldığını gösteriyor.

Açıklamanın detaylarında, kadın esirlerin hapishane avlusuna çıkarılarak zorla yerlerde oturtulduğu, darbedildiği ve başörtülerinin zorla çıkarıldığı ifade edildi. Ayrıca, bu kadınlara ses bombaları ve köpeklerle korkutma uygulamaları yapıldığı kaydedildi. Son haftalarda bu tür saldırıların sık tekrarlandığı ve bu olaylar sırasında bazı kadın esirlerin yaralandığı bilgisi paylaşıldı. Bu durum, Filistinli kadınların yaşadığı ciddi insan hakları ihlallerini gözler önüne seriyor.

Hamas’ın açıklamasında, uluslararası insan hakları kuruluşlarına çağrıda bulunarak, bu tür ihlallere karşı acilen harekete geçmeleri istendi. Yapılan açıklamalara göre, İsrail hapishanelerinde şu anda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu toplam 9,300 Filistinli tutuklu bulunuyor. Bu durum, hapishanelerdeki insanlık dışı uygulamaların ne denli yaygın olduğunu gösteriyor.

Geçmişte benzer olaylar, İsrail hapishanelerinde yaşanmış ve dünya genelinde büyük tepkilere yol açmıştı. 2017 yılında, Filistinli kadın tutukluların hakları için yapılan protestolar, uluslararası medyada geniş yer bulmuştu. Bu tür olaylar, Filistin meselesinin uluslararası kamuoyunda daha fazla gündeme gelmesine sebep oldu. Uzmanlar, bu tür insan hakları ihlallerinin, Filistin-İsrail çatışmasının temel nedenlerinden biri olduğunu ve bu tür uygulamaların barış sürecini olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.

İstatistikler, İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan Filistinlilerin sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor. 2021 verilerine göre, bu rakam 7,000 civarındayken, günümüzde 9,300’e ulaştığı belirtiliyor. Bu, İsrail’in tutuklama politikalarının daha da sertleştiğini ve insan hakları ihlallerinin sistematik bir şekilde sürdüğünü gösteriyor. Uzmanlar, bu durumun hem Filistin toplumunda hem de uluslararası ilişkilerde ciddi bir etki yaratabileceğini öngörüyor.

Hamas’ın açıklamalarına verilen tepkiler, sadece Filistinli gruplarla sınırlı kalmıyor. Uluslararası insan hakları örgütleri ve birçok ülke, bu tür ihlallere karşı duruş sergileyerek, İsrail yönetimini kınamaktadır. Örneğin, 2021 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İsrail’in hapishanelerdeki insan hakları ihlalleri konusunda bir rapor sunmuş ve bu durumu kınamıştır. Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği de benzer açıklamalarda bulunmuş ve Filistinli kadınların haklarının korunması gerektiğini vurgulamıştır.

Farklı görüşler arasında, bazı analistler bu tür uygulamaların, İsrail hükümetinin Filistinlilere yönelik daha geniş bir politikası olduğuna işaret ettiğini belirtmektedir. Bu tür insan hakları ihlalleri, sadece Filistinli kadınları değil, aynı zamanda tüm Filistin halkını etkilemektedir. Uzmanlar, bu durumun, Filistinli kadınların sosyal ve ekonomik hayatta daha fazla marjinalleşmesine yol açtığını ifade ediyor.

Gelecekte, bu tür insan hakları ihlallerinin devam etmesi durumunda, uluslararası toplumun tepkisinin daha da büyümesi bekleniyor. Filistinli kadınların yaşadığı bu zorluklar, barış sürecinin önündeki en büyük engellerden biri olarak öne çıkıyor. Bu noktada, uluslararası insan hakları kuruluşlarının rolü büyük önem taşımaktadır. Bu tür olayların sona ermesi, ancak etkin bir uluslararası müdahale ile mümkün olabilir.

Sonuç olarak, İsrail hapishanelerindeki Filistinli kadınlara yönelik uygulamalar, sadece bir insanlık dramı değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki dengenin de önemli bir parçasıdır. Bu durumun çözülmesi, hem Filistin hem de bölgedeki barış süreci için kritik bir adım olacaktır.