Ticaret Bakanlığı'nın ev sahipliğinde, Europol Mali Suçlar Merkezi iş birliğiyle düzenlenen "Fikri Mülkiyet Haklarının Korunmasına İlişkin Bölgesel Seminer", uluslararası düzeyde önemli bir buluşmaya sahne oldu. Seminar, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi ve Bulgaristan, Fransa, Belçika, Yunanistan, İtalya, İspanya, Almanya ve Polonya gibi ülkelerden katılımcılarla dolup taştı. Seminerin amacı, sınır aşan sahtecilik suçlarının önlenmesi için uluslararası düzeyde gelişmelerin ve iyi uygulamaların paylaşılmasıydı. Bu toplantı, fikri mülkiyet haklarının korunması konusundaki iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Açılış konuşmasını yapan Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, Bakanlığın gümrük idaresinin ve ticaretin diğer unsurlarının fikri mülkiyet haklarının korunmasındaki rolüne vurgu yaptı. Uçarmak, Türkiye'nin uluslararası düzenlemelere paralel bir mevzuat düzenlemesi izlediğini belirterek, "Dünya ticaret ve gümrük örgütlerinin kabul ettiği standartları kendi mevzuatımızda uyguluyoruz" ifadesini kullandı. Gümrük Kanunu'nun 57. maddesine dikkat çeken Uçarmak, fikri ve sınai mülkiyet haklarının ihlaline dair iddialar olduğunda gümrük idaresinin aktif bir rol üstlendiğini açıkladı. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası düzeydeki taahhütlerini yerine getirdiğini gösteriyor.
Uçarmak, gümrük işlemlerinin tamamen elektronik sistemle yürütüldüğünü belirtti. Firmaların başvuru yapmaları durumunda, gümrük idaresinin işlemleri hızla gerçekleştirdiğini ifade eden Uçarmak, başvuru olmasa bile fikri mülkiyet hakları ihlali durumunda işlemlerin resen durdurulabileceğini vurguladı. Bu durum, gümrük idaresinin proaktif yaklaşımının bir örneği olarak öne çıkıyor. Uçarmak, hak sahiplerinin bu süreçte aktif rol almasının da önemli olduğuna dikkat çekti. Bu şekilde, sahte ürünlerin gümrükten geçişinin önüne geçilmesi hedefleniyor.
Gümrük Kanunu'na göre, üretim ülkesinden başka bir ülkede üretilmiş izlenimi veren ürünlerin ithaline izin verilmediğini belirten Uçarmak, bu uygulamanın fikri ve sınai mülkiyet hakları açısından kritik olduğunu ifade etti. Bu durum, sahtecilikle mücadelede Türkiye'nin kararlılığını ortaya koyuyor. Uçarmak, 2022 yılında Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişikliklere de değindi. Gümrük idaresinden ziyade çevrimiçi alışveriş platformlarına yükümlülükler getirildiğini belirten Uçarmak, sahte ürünlerin satışının engellenmesi için hak sahiplerinin platformlara başvurmalarının yeterli olduğunu vurguladı.
Ticaret Bakanlığı'nın çabalarının yanı sıra, uluslararası iş birlikleri de bu süreçte büyük önem taşıyor. Europol AP COPY Birimi Başkanı Gianluca Sabatino, sahtecilik suçlarıyla mücadelede uluslararası iş birliğinin gerekliliğine dikkat çekti. Sabatino, fikri ve sınai mülkiyet hakkı ihlallerinin ciddi ekonomik kayıplara yol açtığını ve organize suç gruplarının bu durumu istismar ettiğini ifade etti. Bu bağlamda, Türkiye'nin uluslararası iş birlikleri içinde yer alması, sahteciliğe karşı verilen mücadelede hayati bir rol üstleniyor.
Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi Direktörü Carmen Parrilla Romero da fikri mülkiyet ihlallerinin kamu güvenliği ve ekonomik istikrar açısından önemli bir sorun olduğunu vurguladı. Romero, organize suç şebekelerinin yasadışı ambalaj operasyonları ve hibrit üretim gibi yöntemlerle bu suçları gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Türkiye ile iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Romero, Türk gümrüğünün, polisinin ve piyasa denetimlerinin bu mücadelede önemli birer unsur olduğunu ifade etti.
Sonuç olarak, gümrüklerde sahteciliğe karşı mücadele, sadece gümrük idaresinin değil, aynı zamanda tüm paydaşların ortak çabasıyla gerçekleştirilebilecek bir süreçtir. Gümrük idaresinin yanında, firmalar, çevrimiçi platformlar ve uluslararası kurumların iş birliği, sahteciliğin önlenmesinde kritik öneme sahiptir. Türkiye'nin bu alandaki kararlılığı ve uluslararası iş birlikleri, fikri mülkiyet haklarının korunmasında önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu çabaların sürdürülebilir hale gelmesi, hem ekonomik kayıpların önlenmesi hem de kamu güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır.
Yorumlar
Toplulukla düşüncelerini paylaş
İlk yorumu sen yaz.