Emine Erdoğan: Anadolu, İnsanlığın Ortak Hafızasının Biriktiği Topraklardır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 13 Aralık 2025 tarihinde İstanbul'daki İbn Haldun Üniversitesi İPAM Darüşşifa Psikoterapi Merkezi'nin açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Açılışta, Süleymaniye Darüşşifası'nın restore edilmesiyle ilgili duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, bu mekanın tarihsel önemine vurgu yaparak, Anadolu'nun tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirtti. "Anadolu, insanlığın ortak hafızasının biriktiği topraklar," diyen Erdoğan, bu coğrafyanın sadece tarihi değil, aynı zamanda kültürel derinliğine de dikkat çekti.

Emine Erdoğan, konuşmasında darüşşifaların Anadolu'daki önemine değindi. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde büyük şehirlerde inşa edilen bu sağlık yapılarının sadece hastane olmadığını, aynı zamanda bilimin insan sevgisiyle buluştuğu alanlar olduğunu vurguladı. Tarihsel bağlamda incelendiğinde, darüşşifaların, dönemin tıp bilgisi ve sosyal yardımlaşma anlayışının bir yansıması olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Bu yapılar, dönemin büyük düşünürleri ve hekimleri tarafından yönetilmiş, sağlık hizmetlerinin yanı sıra eğitim faaliyetlerine de ev sahipliği yapmıştır. İPAM Darüşşifa'nın ruh sağlığı alanında sunduğu hizmetlerin değerine işaret eden Erdoğan, bu merkezlerin insanlara sunduğu şefkatin ve ilmin nasıl bir araya geldiğini gösterdiğini belirtti.

Anadolu'nun tıp alanındaki geçmişi de konuşmasında önemli bir yer tuttu. Emine Erdoğan, Orta Çağ'da Anadolu'da uygulanan tedavi yöntemlerinin Batı'daki karanlık dönemin aksine bilimsel bir altyapıya sahip olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, Anadolu Tıbbı'nın ruhsal hastalıkları tedavi etme yöntemlerini anlatarak, bu uygulamaların insan sağlığına katkısını öne çıkardı. Anadolu'daki hekimlerin, doğayla iç içe bir yaşam sürdükleri ve bu yaşamın sunduğu doğal kaynakları tedavi süreçlerinde nasıl kullandıkları hakkında örnekler verdi. Bu bağlamda hastanelerde kullanılan doğal unsurların ve sanatın tedavi sürecindeki rolüne dikkat çekerek, sanatın ruhsal iyileşme üzerindeki olumlu etkilerini de ortaya koydu.

Erdoğan, konuşmasında ruh sağlığının önemine dair değerlendirmelerde bulunarak, küresel sağlık verilerine de atıfta bulundu. Dünya genelinde her dört kişiden birinin ruh sağlığı sorunları yaşadığını belirten Erdoğan, bu durumun ruh sağlığı hizmetlerine olan ihtiyacı artırdığını ifade etti. Modern tıbbın ruhsal sorunlara yaklaşımını eleştirerek, bireylerin ihtiyaçlarına yönelik daha insani ve kültürel bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini savundu. Bu noktada, ruh sağlığı alanında toplumun bilinçlendirilmesi ve eğitim programlarının arttırılmasının gerekliliğine dikkat çekti. Özellikle genç nüfus arasında ruh sağlığına dair farkındalığın artırılması gerektiğini belirtti.

Emine Erdoğan, ruh sağlığı alanında Türkiye'nin potansiyeline ve sağlık turizmindeki rolüne de değindi. 2024 yılında 1,5 milyon kişinin Türkiye'yi sağlık hizmetleri almak için ziyaret ettiğini belirterek, Türkiye'nin bu alandaki konumunu güçlendirmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra, modern sağlık hizmetleri sunabilme kapasitesinin, sağlık turizmi açısından önemli bir avantaj olduğunu vurguladı. İPAM Darüşşifa'nın yurtiçindeki ve yurtdışındaki insanlara sunacağı hizmetlerin, medeniyet temelli bir yaklaşımın ürünü olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, sağlık turizmi alanında yapılacak yatırımların, Türkiye'nin uluslararası arenada daha da tanınmasına katkıda bulunacağını belirtti.

Benzer uluslararası örneklerle karşılaştırıldığında, Anadolu medeniyetinin insan sağlığına olan katkıları dikkat çekmektedir. Batı'daki bazı ruh sağlığı uygulamaları, yerel kültür ve inanç sistemlerini dışlayarak uygulanırken, Anadolu'da ruh sağlığı uzmanlarının kültürel kodları dikkate alarak terapi yöntemleri geliştirmesi, bu alandaki yenilikçi yaklaşımı ortaya koymaktadır. Ayrıca, Anadolu'daki tarihsel sağlık yapılarının günümüzde de ruh sağlığı hizmetleri sunarken, kültürel mirası nasıl yaşattığına dair örnekler vermek mümkündür. Bu durum, Anadolu'nun medeniyet anlayışının günümüzde de geçerli olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, Emine Erdoğan'ın açılış konuşması, Anadolu'nun tarihi ve kültürel bağlamında ruh sağlığının önemini yeniden hatırlatmaktadır. İPAM Darüşşifa Psikoterapi Merkezi, bu anlayışı modern bilimle buluşturarak, toplum sağlığına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Gelecekte, bu tür merkezlerin artmasıyla birlikte, ruh sağlığı hizmetlerinin daha erişilebilir hale geleceği ve toplumun genel iyilik hali üzerinde olumlu etkiler yaratacağı öngörülmektedir. Ruh sağlığının toplumlar üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, bu tür girişimlerin sadece bireysel sağlık değil, toplumsal refah açısından da ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Emine Erdoğan'ın vurguladığı gibi, Anadolu sadece bir coğrafya değil, insanlığın ortak hafızasının ve deneyimlerinin birikimidir. Bu bağlamda ruh sağlığı hizmetleri, bu hafızanın korunması ve geliştirilmesi için kritik bir rol oynamaktadır.