Emine Erdoğan, 12 Aralık 2025 tarihinde Sierra Leone'de gerçekleştirilen "İklim Değişikliğine ve Çatışmalara Karşı Kadınlarda ve Kız Çocuklarında Dayanıklılığın İnşası" programına video mesaj ile katıldı. Bu program, kadın ve çocukların iklim değişikliği ile çatışmalar karşısındaki dayanıklılıklarını artırmayı amaçlayan önemli bir konuya dikkat çekti. Özellikle, iklim değişikliği ve çatışmaların bir araya gelerek insanlık için yarattığı tehditler, kadınların ve çocukların yaşamlarını derinden etkiliyor. Erdoğan, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Julius Maada Bio'nun eşi Fatima Maada Bio'yu, kadınlar ve çocuklar adına verdiği mücadele için tebrik etti. Mesajında, dünya genelinde iklim değişikliği ve çatışmaların etkilerini vurguladı ve bu sorunların çözümünde kadınların rolünün kritik olduğunu belirtti.

Erdoğan, programda yaptığı açıklamalarda, iklim değişikliğinin tüm ülkeleri etkileyen bir sorun olduğunu, bu durumun toplumları derinlemesine sarstığını ifade etti. Özellikle, son yıllarda artan doğal afetler, kuraklıklar ve devam eden çatışmaların kadınlar ve çocuklar üzerinde yarattığı olumsuz etkileri dile getirdi. 2024 yılı itibarıyla 676 milyon kadın ve çocuğun çatışmaların ortasında yaşam mücadelesi vermek zorunda kaldığını belirten Erdoğan, bu durumun toplumların adalet karnesindeki kırıkları artırdığını vurguladı. Çatışmaların ve iklim değişikliğinin birlikte yarattığı kriz, kadınlar için yalnızca fiziksel bir tehdit değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan da yıkıcı sonuçlar doğuruyor.

Emine Erdoğan, kadınların ve çocukların, iklim değişikliği ve çatışmalar karşısında en fazla etkilenen gruplar olduğunu vurguladı. Kadınların temel insan haklarından mahrum bırakıldığını ve bu durumun adaletin sağlanması adına büyük bir engel oluşturduğunu dile getirdi. Ayrıca, 2050 yılına kadar 158 milyon kadının aşırı yoksulluk riskiyle karşı karşıya kalacağına dikkat çekti. Bu çarpıcı istatistik, kadınların ekonomik ve sosyal hayatta karşılaştıkları zorlukların boyutunu gösterirken, aynı zamanda uluslararası toplumun bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini de ortaya koyuyor. Kadınların, müreffeh ve adil bir dünya inşasında ana aktörler olduğunu belirten Erdoğan, bu bağlamda kadınların güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kadınların güçlendirilmesi sadece bireysel değil, toplumsal bir gerekliliktir; zira güçlü kadınlar, güçlü toplumlar yaratır.

Uzmanlar, kadınların barış inşası ve arabuluculuk süreçlerinde yer almasının şiddetin sona erme olasılığını artırdığını belirtmektedir. Araştırmalar, parlamentoda kadın temsilinin yüksek olduğu ülkelerde uluslararası çevre anlaşmalarının onaylanma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu durum, kadınların liderlik rollerinin önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca, tarımsal iş gücünün yarısını oluşturan kadınların, erkeklerle eşit kaynaklara erişim sağlaması durumunda açlığı önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip olduğu vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, kadınların eğitimi ve ekonomik bağımsızlıkları, hem iklim değişikliği ile mücadelede hem de çatışmaların çözümünde hayati bir rol oynamaktadır.

Dünya genelinde yaşanan benzer durumlar, kadınların iklim değişikliği ile mücadelede ve çatışmaların çözümünde aktif rol almalarını zorunlu kılmaktadır. Birçok ülkede, kadın liderlerin katılımı ile gerçekleştirilen projelerin, toplumsal dayanıklılığı artırdığı ve sorunlara farklı bakış açıları getirdiği gözlemlenmiştir. Kadınların liderlik rollerinin artırılması, sadece kadınlar için değil, tüm toplumlar için sürdürülebilir bir gelecek anlamına gelmektedir. Emine Erdoğan'ın mesajı, bu bağlamda uluslararası platformda kadınların sesinin duyulması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Kadınların iklim değişikliği ve çatışmalar karşısındaki dayanıklılıklarının artırılması, insanlığın karşı karşıya olduğu küresel krizlerin üstesinden gelmek için elzemdir.

Sonuç olarak, Emine Erdoğan'ın Sierra Leone'deki programda dile getirdiği konular, sadece Türkiye için değil, dünya genelinde adaletin sağlanması adına kritik öneme sahiptir. Kadınların iklim değişikliği ve çatışmalar karşısındaki dayanıklılıklarının artırılması, insanlığın karşı karşıya olduğu küresel krizlerin üstesinden gelmek için elzemdir. Gelecek yıllarda, kadınların liderliğinin ön plana çıkarılması, adaletin sağlanması yönünde atılacak adımların başında gelmektedir. Kadınların güçlendirilmesi ve seslerinin duyulması, yalnızca cinsiyet eşitliği açısından değil, aynı zamanda küresel barış ve sürdürülebilir kalkınma için de hayati bir öneme sahiptir. Emine Erdoğan'ın çağrısı, bu mücadelede dayanışmanın artırılması ve kadınların güçlendirilmesi için önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası işbirlikleri ve kadınların güçlendirilmesine yönelik politikaların geliştirilmesi, dünya genelinde adaletin sağlanması adına kritik bir öncelik olmalıdır.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber