Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 15 Aralık 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada, doğum izni süresinin uzatılacağını müjdeledi. Bakan Göktaş, hem kamu hem de özel sektör çalışanları için doğum izninin 16 haftadan 24 haftaya çıkarılacağını ve babalık izninin 10 güne uzatılması yönünde hazırlanan kanun teklifinin yakın zamanda Meclis'e sunulacağını belirtti. Bu reform, aile dostu bir ekosistem oluşturma hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Uzun süredir gündemde olan bu düzenlemenin, aile yapısını güçlendireceği ve toplumda önemli değişimlere yol açacağı öngörülüyor.

Bakan Göktaş, 2025 yılının "Aile Yılı" olarak ilan edildiğini ve bu kapsamda çeşitli desteklerin hayata geçirildiğini ifade etti. Ailelerin sosyal ve ekonomik durumlarını iyileştirmek amacıyla yapılan bu reformların, toplumun her kesimine hitap etmesi bekleniyor. Özellikle, doğum yardımlarında yapılan reformlar ile her çocuğa yönelik teşviklerin artırıldığına dikkat çekildi. İlk çocuk için sağlanan doğum desteği 5 bin lira olarak belirlenirken, ikinci çocuk için 1500 lira ve üçüncü çocuktan itibaren her ay 5 bin lira destek ödemesi yapılacak. Böylelikle, 721 bin çocuk için toplamda 8,7 milyar lira ödeme gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bu rakamlar, aileler için önemli bir maddi destek sağlarken, çocukların sağlıklı bir ortamda büyümesine de katkıda bulunacak.

Bu değişiklikler, Türkiye'de aile yapısının güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Uzun yıllardır tartışılan doğum izni süresinin uzatılması, hem annelerin hem de babaların çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmesine olanak tanıyacak. Aynı zamanda, bu reformlar, iş gücü piyasasında kadınların daha etkin bir şekilde yer almasını sağlayabilir. Ailelerin çocuklarına daha fazla zaman ayırabilmesi, çocukların sağlıklı gelişimi açısından da kritik bir öneme sahip. Çocukların ebeveynleri ile geçirdiği zaman, onların duygusal ve sosyal gelişiminde büyük rol oynamaktadır. Uzmanlar, bu tür desteklerin çocukların öz güvenlerini artırarak, ileride daha sağlıklı bireyler olmalarına katkı sağlayacağını belirtiyor.

Son yıllarda Türkiye, aile odaklı sosyal politikalar geliştirme çabası içinde bulunuyor. Bu bağlamda, "Aile Yılı" ile birlikte gerçekleştirilen projeler, ailelerin sosyal ve ekonomik durumlarını iyileştirmeyi hedefliyor. Uzmanlar, bu tür düzenlemelerin yalnızca aile bireyleri için değil, toplumun genel refahı için de faydalı olacağını vurguluyor. Ailelerin daha fazla desteklenmesi, sosyal hizmetlerin kapsamının genişletilmesi ve çocuklara yönelik koruyucu hizmetlerin artırılması, Türkiye’nin geleceğine dair umut verici gelişmeler olarak değerlendiriliyor. Bu noktada, sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi, toplumun her kesiminden bireylerin bu reformlardan yararlanmasını sağlayacak önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Doğum izni süresinin uzatılması, aynı zamanda diğer ülkelerde benzer uygulamalarla karşılaştırıldığında Türkiye'nin sosyal politikalarındaki dönüşümü de gözler önüne seriyor. Örneğin, birçok Avrupa ülkesinde doğum izni süreleri Türkiye'nin planladığı süreden daha uzundur. İskandinav ülkeleri, aile politikalarıyla tanınmakta ve bu politikalar, ailelerin iş yaşamıyla özel hayatlarını dengelemelerine yönelik çeşitli destek mekanizmaları içermektedir. Türkiye’nin bu alanda attığı adım, uluslararası standartlara yakınlaşma çabası olarak yorumlanıyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin aile odaklı politikalarını güçlendirmesi, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde önemli bir dönüşüm sürecini işaret ediyor.

Geleceğe yönelik değerlendirmelerde, bu tür reformların toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayabileceği öngörülüyor. Daha uzun doğum ve babalık izinleri, erkeklerin de çocuk bakımı konusunda daha fazla sorumluluk almasına imkan tanıyabilir. Bunun sonucunda, kadınların iş gücüne katılım oranlarının artması ve ailelerin daha dengeli bir yük paylaşımına sahip olması bekleniyor. Ailelerin çocuklarıyla geçirdiği zamanın artması, toplumsal bağların güçlenmesi açısından da önem taşıyor. Bu süreç, bireylerin sosyal sorumluluk bilincini artırarak toplumda bir dayanışma duygusu oluşturabilir.

Özetlemek gerekirse, doğum izni süresinin uzatılması, Türkiye'de aile dostu politikaların güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bakan Göktaş'ın açıkladığı reformlar, ailelerin sosyal ve ekonomik yapısını destekleyerek, çocukların sağlıklı bir ortamda büyümesine olanak tanıyacak. Bu süreçte, toplumun her kesiminin bu değişikliklerden faydalanabilmesi için gerekli mekanizmaların hayata geçirilmesi büyük bir önem taşıyor. Ailelerin güçlenmesi, ülkenin geleceği açısından kritik bir unsur olarak öne çıkıyor. Ailelerin çocuklarıyla geçirdiği zamanın artması ve bu süreçte sağlanan desteklerin, Türkiye’nin sosyal yapısına olumlu katkılarda bulunacağına dair güçlü bir inanç var. Bu reformlarla birlikte, Türkiye’nin aile destek sisteminin daha da güçlenmesi ve toplumun genel refahının artması hedefleniyor.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber