Dijital dünyanın getirdiği yeni zorluklar, çocukların haklarının korunmasını daha da önemli hale getiriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından başlatılan "Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi" vatandaşların imzasına açıldı. Bu sözleşme, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarını güvence altına almayı amaçlıyor. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın imzasıyla kamuoyuna sunulan bu inisiyatif, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destek çağrısıyla geniş bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Sözleşmenin amacı, çocukların dijital ortamda maruz kalabileceği tehditlere karşı bir koruma mekanizması oluşturmak. Bu bağlamda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, toplumun tüm kesimlerine ulaşmak için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bakan Göktaş, dijital çağda çocukların güvenliğinin, sokakta oynarkenki güvenlikleri kadar hayati olduğunu vurguladı. Bu doğrultuda, 81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler İl müdürlükleri aracılığıyla stantlar kurularak, sözleşmenin imzaya açılması sağlandı.

Bu stantlar, çocukların dijital dünyada haklarını bilmesi ve kendilerini güvende hissetmeleri gerektiği mesajını taşıyor. "Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi" ile ilgili bilgilendirme amaçlı afiş ve broşürler dağıtılıyor, sosyal medya üzerinden farkındalık kampanyaları düzenleniyor. Ayrıca, panel ve seminerlerle çocuk haklarına ilişkin toplumsal duyarlılığın artırılması hedefleniyor.

Dijital dünyada çocukların korunmasına yönelik bilincin artırılması için gerçekleştirilen bu çalışmalar, yalnızca çocukları değil, aileleri de kapsamaktadır. Ebeveynler, çocuklarının dijital ortamda güvenliğini sağlamak için bilinçleniyor. Stantlar, ebeveynlerin yanı sıra tüm vatandaşların imza kampanyasına katılımını teşvik etmek amacıyla kamusal alanlarda da konumlandırılmıştır. Böylece, dijital dünyanın bir tehdit değil, doğru kurallar ve bilinçli ailelerle güvenli bir fırsat olabileceği vurgulanıyor.

Uzmanlar, dijital dünyada çocukların haklarını korumanın, yalnızca bir sözleşme ile sınırlı kalmayacağını, ebeveynlerin ve toplumun aktif katılımını gerektirdiğini belirtiyor. Çocukların dijital mecralarda karşılaşabileceği risklere karşı önlemler alınması gerektiğini ifade eden uzmanlar, bu tür çalışmaların gelecekte daha fazla önem kazanacağını öngörüyor. Ayrıca, benzer girişimlerin diğer ülkelerde de uygulandığına dikkat çekiyorlar; örneğin, Avrupa'nın bazı ülkelerinde çocukların dijital haklarını koruma amaçlı yasalar ve düzenlemeler mevcut.

Geçmişte benzer olaylar, çocukların dijital dünyada karşılaştığı tehlikeleri gözler önüne serdi. 2019 yılında, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), çocukların internet üzerindeki haklarının korunması için küresel bir strateji geliştirmişti. Bunun yanı sıra, birçok ülke dijital ortamda çocukların güvenliğini sağlamak amacıyla yasalar çıkardı ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaptı. Türkiye'deki bu yeni girişim, benzer uluslararası örneklerle kıyaslandığında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bu süreçte, farklı görüşler ve tepkiler de gündeme geliyor. Bazı ebeveynler, dijital dünyada çocukların güvenliğini sağlamak için daha fazla önlem alınması gerektiğini savunurken, diğerleri ise çocukların dijital dünyada daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyor. Bu durum, toplum içinde tartışmalara neden oluyor. Ancak genel olarak, çocukların dijital hakları konusunda farkındalık oluşturulmasının herkes için faydalı olacağı düşünülüyor.

Sonuç olarak, "Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi"nin imzaya açılması, çocukların dijital ortamda korunması adına önemli bir adım. Gelecekte bu süreç, çocuk haklarının korunması için daha fazla dikkat ve özen gösterilmesini sağlayacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yürüttüğü bu çalışmalar, dijital dünyanın sunduğu fırsatları güvenli bir şekilde değerlendirmek için toplumsal bir bilinç oluşturmayı hedefliyor. Bu bağlamda, çocukların dijital dünyada kaybolmadan, haklarını bilen ve kendini güvende hisseden bireyler olarak yetişmeleri için işbirliği ve farkındalığın artırılması gerekmektedir.