Antalya, 2025 yılı içerisinde denize indirdiği 60 yat ile yat üretiminde önemli bir merkez haline geldi. Türkiye, özellikle yat üretimi konusunda son yıllarda dikkat çekici bir ivme kazanarak, dünya sıralamasında Hollanda ve İtalya'nın ardından üçüncü sıraya yerleşti. Bu başarı, Antalya'nın stratejik konumu, gelişmiş altyapısı ve uluslararası yatırımcıların ilgisiyle birleştiğinde, bölgenin yat sanayisinde nasıl bir değişim yaşandığını gözler önüne seriyor. Yatların üretimi, Antalya Serbest Bölgesi'nde bulunan 44 firma tarafından gerçekleştiriliyor. Bu süreç, 2000 yılından bu yana devam eden bir gelenek olarak öne çıkıyor. Yatların denize indirilmesi, sektördeki gelişmelerin yanı sıra yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini de artırıyor.

Yerli ve yabancı firmaların katılımıyla gerçekleşen yat üretim süreci, özellikle lüks yatlara olan talebin artmasıyla hız kazandı. Antalya'daki tersaneler, 30 metrelik yatlardan 90 metreye kadar olan büyük yatların üretimini gerçekleştirebiliyor. Bu noktada, Antalya'nın sahip olduğu modern tesisler ve yüksek kapasiteli ekipmanlar, üretim sürecinin verimliliğini artırıyor. 560 ton taşıma kapasiteli travel lift ve 2 bin ton kapasiteli asansör sistemleri, bu yatların denize indirilmesini kolaylaştırıyor. Bu durum, Antalya'nın Akdeniz çanağında en çok tercih edilen tersanelerden biri olmasının sebeplerinden biri. Yat üretiminde kullanılan bu ileri teknoloji araçlar, hem üretim hızını artırıyor hem de işçilik kalitesini yükseltiyor.

Antalya'daki yat sektöründeki büyümenin arka planında, bölgenin stratejik konumu ve gelişmiş altyapısı yatıyor. Türkiye'nin Akdeniz kıyısındaki konumu, yat sahipleri için cazip bir lokasyon sunmakta. Antalya Serbest Bölgesi, Almanya, Hollanda, ABD, İtalya ve İsviçre gibi ülkelerden gelen yatırımlarla zenginleşiyor. Bu bölgedeki firmalar, dünyanın dört bir yanından lüks yat siparişleri alarak, uluslararası bir pazar oluşturmayı başarıyor. Özellikle Orta Doğu'daki kraliyet aileleri ve iş insanları için ultra lüks yatlar üretmek, bölgedeki firmaların öne çıktığı ana alanlar arasında yer alıyor. Bu durum, Antalya'nın sadece bir üretim merkezi değil, aynı zamanda bir tasarım ve yenilikçilik merkezi olma yolunda da ilerlediğini gösteriyor.

Uzmanlar, Antalya'nın yat üretiminde sağladığı bu başarının, Türkiye'nin yat sektöründeki rekabetçiliğini artırdığını vurguluyor. Ülke, şu an için yat üretiminde dünya sıralamasında Hollanda ve İtalya'nın ardından üçüncü sırada yer alıyor. Bu durum, Türkiye'nin yat üretimindeki nitelik ve işçilik kalitesi açısından da önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Antalya'daki firmaların yüksek kaliteli işçilik sunması, uluslararası pazarda daha fazla tercih edilmelerini sağlıyor. Özellikle tasarım ve inşaat aşamasında kullanılan malzemelerin kalitesi, yatların dayanıklılığını ve estetiğini artırarak, müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarıyor.

Antalya'da gerçekleştirilen yat üretimi ve bakım-onarım hizmetleri, sadece ekonomik anlamda değil, toplumsal ve turistik açıdan da önemli etkilere sahip. Yatların bakım ve onarımı için bölgeye gelen yat sahipleri, aynı zamanda kentin turizm potansiyelini de artırıyor. Yat sahipleri, bakım süreleri boyunca Antalya'daki otellerde konaklayarak, bölgedeki turizm sektörüne de katkıda bulunuyor. Bu durum, yerel ekonominin canlanmasına ve istihdamın artmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, yat sahiplerinin bölgeyi tercih etmesi, yerel işletmelere de yeni fırsatlar sunarak, ekonomik çeşitliliği artırıyor.

Uluslararası düzeydeki benzer örneklerle karşılaştırıldığında, Antalya'nın yat üretimindeki bu başarı, dikkat çekici bir gelişim gösteriyor. Akdeniz çanağında birçok ülke yat üretimi yapmasına rağmen, Türkiye'nin sağladığı kaliteli işçilik ve uygun maliyetler, bu sektördeki rekabet avantajını artırıyor. Antalya'daki firmaların, müşteri taleplerine hızlı bir şekilde yanıt verebilme yetenekleri, bu avantajı daha da pekiştiriyor. Özellikle bakım onarım hizmetlerinin de bu kadar fazla rağbet görmesi, Antalya'yı yat sahipleri için cazip bir destinasyon haline getirmiştir. Bu bağlamda, Antalya'nın kendine özgü doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri, yat sahiplerinin bölgeyi tercih etmesindeki bir diğer önemli faktör olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, Antalya'da denize indirilen 60 yat ile birlikte, Türkiye'nin yat üretiminde kazandığı ivme, gelecekte daha da artacak gibi görünüyor. Yat imalatı ve bakım-onarım sektöründeki gelişmeler, hem ekonomik hem de turizm açısından Türkiye'nin önemli bir potansiyel taşıdığını gösteriyor. 2026 yılı için öngörülen artışlar, bu alandaki yatırımların daha da hızlanacağını ve Antalya'nın uluslararası pazardaki yerini sağlamlaştıracağını işaret ediyor. Yat üretiminde sağlanan bu başarı, Türkiye'nin denizcilik sektöründeki yerini güçlendirdiği gibi, bölgedeki istihdam olanaklarını da artırarak, sosyal ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlıyor. Bu nedenle, Antalya'nın yat üretimindeki bu yükselişi, yalnızca yerel değil, ulusal seviyede de büyük bir öneme sahip.

Bu analiz, aşağıdaki kaynaklardan derlenen bilgiler ışığında hazırlanmıştır:

  • TRT Haber