Kalp ve damar hastalıkları, dünya genelinde ölümlerin en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Doç. Dr. Serkan Kahraman, bu hastalıkların sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturduğunu vurguladı. Kalp ve damar hastalıkları, zamanla birlikte artan yaş, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara içme alışkanlığı ve obezite gibi yaygın sağlık sorunlarıyla birleştiğinde, toplum üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Özellikle genç yaşlarda bile kalp damar tıkanıklığına bağlı hastalıkların görülmesi, bu durumu daha da endişe verici hale getiriyor.

Uyku düzeninin kalp sağlığı üzerindeki etkileri, son yıllarda yapılan araştırmalarla daha fazla dikkat çekiyor. Doç. Dr. Kahraman, dünya genelinde her üç kişiden birinin uyku bozukluğu yaşadığını belirtti. Uykusuzluk, uykuya dalma veya uykuyu sürdürme konusundaki zorluklar, kalp sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Kalp ve damar hastalıkları, uyku bozukluğu yaşayan bireylerde daha sık görülüyor. Bu durum, sağlık uzmanları için önemli bir sorun teşkil ediyor.

Uyku sırasında bedensel ve zihinsel toparlanmanın gerçekleştiğini ifade eden Kahraman, derin uykunun kalp sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekti. Uykuya dalarken, kan basıncı ve kalp hızı düşer, bu da kalbin dinlenmesine ve kendini toparlamasına olanak tanır. Ancak kalitesiz bir uyku, bu süreci bozarak kalbin sağlığını tehdit eder. Bu nedenle, uyku kalitesinin artırılması, kalp sağlığını korumak için kritik bir öneme sahip.

Doç. Dr. Kahraman, uyku bozukluklarının tansiyon yükselmesi, şeker hastalığı, akciğer rahatsızlıkları ve obezite gibi ciddi sağlık sorunlarını tetiklediğini belirtti. Bu durumlar, dolaylı olarak kalp damar hastalıklarının riskini artırıyor. Kalitesiz uyku, kalp krizi ve ritim bozuklukları riskini de artırıyor. Günde yedi saatten az uyuyan bireylerde, kalp damar tıkanıklığına bağlı kalp krizi vakalarının daha sık görüldüğünü vurgulayan Kahraman, bu konuda toplumda farkındalığın artırılması gerektiğini ifade etti.

Gece geç yatmanın uyku kalitesini bozduğu da önemli bir diğer nokta. Kahraman, özellikle saat 23.00 ile 24.00 arasında yatmanın uyku kalitesini olumsuz etkilediğini belirtti. Bu saatlerde uykuya dalmak, derin uyku süresinin kısalmasına ve dolayısıyla kalp sağlığının tehlikeye girmesine yol açıyor. Sağlıklı bir uyku düzeni oluşturmak için, bireylerin uyku alışkanlıklarını gözden geçirmesi ve gerektiğinde değişiklikler yapması büyük önem taşıyor.

İyi bir uyku elde etmenin şartları üzerine de bilgiler veren Kahraman, gün içerisinde sağlıklı beslenmenin önemine vurgu yaptı. Aşırı yağlı ve tuzlu yiyeceklerden kaçınmak, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak gerektiğini ifade etti. Ayrıca, yeterli fiziksel aktivite yapmak, akşam saatlerinde iyi bir uyku almaya yardımcı olacak faktörler arasında yer alıyor. Bu unsurlar, hem kalp sağlığını korumak hem de uyku kalitesini artırmak için hayati öneme sahip.

Uyku bozukluklarına bağlı kalp hastalıklarının belirtileri konusunda da bilgi veren Kahraman, geceleri nefes darlığıyla uyanmanın önemli bir gösterge olabileceğini belirtti. Derin uyku süresinin kısalması, yani kesintili bir uyku deneyimi, kalp hastalıklarının belirtisi olabileceği için dikkate alınması gereken bir durumdur. Bu tür belirtiler, bireylerin sağlık durumunu ciddiyetle değerlendirmesi ve gerektiğinde uzman desteği alması gerektiğini gösteriyor.

Sonuç olarak, kaliteli ve düzenli bir uyku, kalp sağlığı açısından kritik bir öneme sahiptir. Doç. Dr. Serkan Kahraman, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için uyku alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Gün içerisinde fiziksel egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli uyku saatlerine riayet etmek, kalp sağlığını korumanın yanı sıra, uyku kalitesini de artıracaktır. Bu nedenle, uyku düzenine dikkat etmek, toplum sağlığı açısından da büyük önem taşımaktadır.