Avustralya İletişim Bakanı Michelle Wells, BBC’ye verdiği röportajda, bu ay yürürlüğe girecek olan yeni sosyal medya düzenlemesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Wells, bu düzenlemenin, özellikle çocukların çevrim içi güvenliğini sağlamayı hedeflediğini belirtti. Avustralya hükümeti, sosyal medya platformlarında 16 yaş altındaki kullanıcıların hesap açmasını engelleyen yasal bir çerçeve oluşturdu. Bu adım, dünya genelinde pek çok ülkenin dikkatini çekmiş durumda ve diğer ülkeler de bu uygulamayı örnek almayı düşünüyor.

Bakan Wells, sosyal medya yasaklarına karşı çıkan büyük teknoloji firmalarının karşısında durmaktan çekinmediğini vurguladı. "Biz platformların değil, ebeveynlerin yanındayız," diyen Wells, ebeveynlerin çocuklarının çevrim içi ortamda maruz kaldığı tehlikelerle ilgili yaşadığı kaygıları anladığını ifade etti. Bu bağlamda, çocukları çevrim içi ortamda mağdur olan ebeveynlerle yaptığı görüşmelerin kendisine güç verdiğini belirtti. Wells, büyük teknoloji şirketlerinin tehditlerine karşı duracaklarını ve yaptıkları işin ahlaki bir yükümlülük olduğunu dile getirdi.

Yeni sosyal medya yasasının, birçok ülkenin dikkatini çektiğini ve bu konuda istişare yapmak üzere Avustralya ile temasa geçen liderlerin olduğunu belirten Wells, düzenlemenin uluslararası alanda örnek teşkil ettiğini kaydetti. Avustralya'nın bu alandaki kararlılığı, diğer ülkelerin de benzer adımlar atmasına sebep olabilir. Özellikle çocukların güvenliği konusundaki hassasiyet, bu yasayı daha da önemli kılıyor. Wells, "Bu tür politikalar, çocuklarımızın çevrim içi dünyada daha güvenli bir şekilde var olmalarını sağlayacak," dedi.

Bakan Wells, sosyal medya yasakları ile ilgili olarak Avustralya'nın ilk ülke olmasından duyduğu gururu dile getirdi. Bunun yanı sıra, ABD'nin Beyaz Saray ve Kongresi'nin Avustralya'nın adımlarını inceleme hakkına sahip olduğunu ancak bu durumun kendi kararlarını etkilemeyeceğini ifade etti. Özellikle büyük güçlerin fikirlerini almak istemesi, Avustralya'nın bu konuda ne denli kararlı olduğunu gösteriyor. Wells, bu düzenlemenin sadece Avustralya için değil, dünya genelinde bir referans noktası olacağını düşünüyor.

Yeni düzenlemeye göre, sosyal medya platformları 10 Aralık'tan itibaren 16 yaş altındaki Avustralyalıların hesap açmasını engellemek için gerekli düzenlemeleri yapmak zorunda kalacak. Bu bağlamda, Facebook, TikTok, Snapchat, Reddit, Instagram ve X gibi küresel sosyal medya platformları, yasaya uymadıkları takdirde büyük para cezalarıyla karşılaşacak. Avustralya hükümeti, bu uygulamanın gerekliliğini ve aciliyetini vurgularken, çocukların çevrim içi güvenliğini sağlamak amacıyla bu adımı attıkları ifade ediliyor.

Düzenlemeye göre, 16 yaş altındaki çocuklar YouTube videolarını izleyebilecek, ancak hesap oluşturamayacaklar. Bu durum, çocukların içerik yükleme veya platformda etkileşimde bulunma imkanını ortadan kaldırıyor. Böylece, çocukların çevrim içi dünyada maruz kaldığı risklerin azaltılması hedefleniyor. Bu yasal düzenleme, sosyal medya platformlarının kullanıcı deneyimlerini de etkileyebilir. Özellikle genç kullanıcılar için oluşturulan içerikler, bu yeni düzenlemeyle birlikte farklı bir boyut kazanabilir.

Avustralya'daki bu yeni yasayı uygulamaya koymanın, toplumda nasıl bir etki yaratacağı merak ediliyor. Meta'nın verilerine göre, ülkede 13-15 yaş grubundaki yaklaşık 350 bin Instagram ve 150 bin Facebook kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcılar için yeni düzenleme, sosyal medya etkileşimlerini önemli ölçüde değiştirebilir. Ebeveynler, çocuklarının güvenliğini sağlamak amacıyla bu yasayı desteklerken, teknoloji şirketleri ise bu durumun kendilerine olumsuz yansımalarını tartışmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, Avustralya'nın bu yeni sosyal medya düzenlemesi, dünya genelinde çocukların çevrim içi güvenliğini artırmayı amaçlayan önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Bakan Wells, bu konuda kararlı bir duruş sergileyerek, diğer ülkelerin de benzer uygulamalara yönelmesini teşvik etmeyi hedefliyor. Sosyal medya platformlarının, belirlenen yasal çerçeveye uyması gerektiğini hatırlatan bu düzenleme, çocukların güvenliğini ön planda tutarak, bu alandaki tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor.